Memlekete Fransız kalmak...

Cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasını yaptılar.

Para baronlarının, tefeci faizi ile soydukları ülkelerin başında geliyor Türkiye...

Dolar, nabzı giderek yükselen hasta gibi her zirveyi gördüğünde yoksul geniş kesimlerin nefesi kesiliyor... Hayat, TL kazananlar için ateş pahasına, döviz kazanan yerli ve yabancılar için cennete dönüşüyor.

*

Gözler yeşil banknotta... Zembereği kurulmuş saatli bomba gibi yükseliyor. 1 kuruşluk artış, dış borcun yaklaşık 4 milyar 500 milyon TL artmasına neden oluyor! 

Yani AKP’nin yarattığı borçlanma, faiz yükü dışında döviz kurundaki artış ile de Türkiye’nin yoksullaşmasına yol açıyor... Ödediğimiz alın teri vergiler uluslararası tefecilerin cebine akıyor...

Sömürgeleşme, tam da budur...

*

AKP iktidarı döneminde, 2 trilyon dolar vergi, 70 milyar dolar özelleştirme geliri, 500 milyar dolar borç para harcandı!

“Çalıyorlar ama çalışıyorlar” diyen cehalete rağmen her gün sormalıyız... Ülkenin eğitimden sağlığa tüm sorunlarını çözebilecek, üretime yönelmesi halinde Türkiye’yi borç sarmalından ve bağımlı olmaktan kurtaracak bu olağanüstü kaynağı AKP nasıl harcadı?

*

Siz, yazlık/kışlık saraylara bakmayın yalnızca...

Belediye ve kamu ihalelerinden palazlanan yandaşlar, son 20 yılda Türkiye’de en gösterişli saray hayatını yaşıyorlar. Dünyanın en pahalı arabaları onlar için üretiliyor, en pahalı saatleri, çantaları, en lüks harcamalar... Büyük araziler içinde göz kamaştıran villalar... 

Petrol şeyhlerinin yaşadığı hayattan farkı yok Hazine’den beslenenlerin...

2 trilyon dolar vergi, 70 milyar dolar özelleştirme, 500 milyar dolar borç...

Nasıl, nereye harcandı? Kimler “mega yatırımlarla” dünya zenginler listesine adını yazdırdı? 

Kimlerin kaybedecek canından başka bir şeyi kalmadı?

*

Geçen gün, “eve ekmek götüremiyoruz” feryadını abartılı buldu tek adam...

Yarım kilo kıymaya hasret insanlara Fransız mallarını boykot çağrısı yapıyor...

İthal çantaları, otomobilleri, parfümleri kimlerin aldığı belli...

Yönettiği memlekete “Fransız kalan”, esnafın, memurun, emeklinin derdini anlayamaz...