Rus füzesi, Rus askerleri vurdu!

Rusya Savunma Bakanlığı açıkladı; "Suriye'de 15 Rus askeri taşıyan İl-20 uçağı İsrailli pilotların provokasyonu sonucu düşürüldü!"

Uçağı düşüren, Suriye'de kurulu Rus malı S-200 hava savunma sistemiydi. Bakanlık yaptığı açıklamada; İsrailli pilotların Rus uçağını, Suriye hava savunma sisteminin olduğu alana sürüklediğini ve düşürülmesine neden olduğunu belirtti.

Rusya olayı "düşmanca" olarak nitelendirdi.

Rus yapımı füzelerin Rus uçağını neden "tanımadığı" askeri uzmanların yanıtlayacağı bir soru. Belki bu eski teknolojide "tanıma" özelliği yok. Ancak bu olaydan hareketle Türkiye'de konuşlanacak S-400'lerde düşman ve dost tanımlama sistemlerinin olup olmadığına bir kez daha bakılmalıdır.

*

Bölgede namlular parlatılıyor!

İsrail'in Rus askerlerin ölümüne neden olan provokasyonu bölgedeki saflaşmanın yeniden gün yüzüne çıkmasına neden oldu.

Rusya mutlaka bir yanıt verecektir.

ABD ve Rusya arasında süren bilek güreşinin perde arkasında, bölgenin İsrail'in çıkarları gereği dizayn edilmeye çalışıldığını yıllardır yazıyoruz.

Suriye'nin bölünmesi ve Türkiye sınırında PKK-YPG koridoru kurulması, İsrail'in ABD'nin askeri gücü ile uygulamaya koyduğu büyük plan...

*

Savaşın; kadın, çocuk demeden akıttığı kan bölgede kesin sonuçlarını vermeye başladı. Fırat'ın doğusunda Türkiye için bir terör devleti anlamına gelen ama Batı'nın Kürt devleti dediği oluşum tamamlandı.

Sırada, zamana yayarak Akdeniz'e ulaşan koridoru tamamlamak var. IŞİD ile savaştırılıp bölgeyi temizleyen güçler "Akdeniz'e çıkış bizim hakkımız" diyor.

Akdeniz'in kapısı ise; mavi sulara, ekonomik özgürlüğe 55 km. mesafedeki İdlib...

İdlib'de Türkiye ile Rusya arasında varılan anlaşmanın ne kadar geçerli olacağı tartışma konusu. Çünkü Suriye Devlet Başkanı Esad "anlaşmayı tanımayacaklarını" açıkladı. Esad İdlib'i yeniden kazanacaklarını belirtiyor.

ABD ise İdlib'de sıkışan ve bölgeyi kana bulayan militanların temizlenmesini istemiyor.

Çünkü Pentagon, bölgedeki "temizlik" yalnızca PKK-YPG güçleri tarafından yapıldığında destek veriyor. Aynı temizlik Rusya ve Suriye tarafından yapılacak olduğunda "durun bir dakika" diyor!

*

Akdeniz'in anahtarını kim alacak?

Biliyorsunuz;

Türkiye'nin de müdahalesi ile Rusya bir tampon bölge oluşturulmasını kabul etti.

Yani sınırımızda, Hatay'ın karşısında zamana yayılmış saatli bir bomba kuruluyor...

ABD de plandan memnun olmalı çünkü İdlib'i "kurtarmak" ileride PKK-PYD'ye düşebilir! Böylece Kürt koridorunun Akdeniz kapısının anahtarı, Kürtlerin yani İsrail'in eline geçecektir.

Bölgede her an her şey değişebiliyor. Değişmeyen tek şey masum yüzbinlerce insanın yaşadığı büyük trajedi...

Çocukların, kadınların, gençlerin canları pahasına kanlı eller Orta Doğu haritasını orasından burasından çekiştiriyor...

Barışın ve istikrarın bölgede bir an önce hâkim olması, başta Türkiye olmak üzere tüm bölge ülkelerinin yararınadır. Ancak Ankara'nın Şam ile bağları onarılamayacak düzeyde koparılmış durumda...

Liderlerin "egoları", savaş ortamının getirdiği güç ve bu gücün içeride iktidara dönüşmesi barışın önündeki engellerden...

Benim gördüğüm şudur; düzenli bir su damlasının kayayı delmesi gibi büyük plan adım adım ilerliyor. Savaşın baronları, dünyada barış güvercinlerini boğuyor.

Bölgemiz hâlâ büyük bir dünya savaşının eşiğinde duruyor.