Saray referandumdan kaçar mı?

Muğla'dayız...

Meral Akşener ile TELE 1'de yayınlanacak röportaj için hazırlık yapıyoruz.

Akşener'in konuşma yapacağı salonun ampulleri bu kez patlamayacak, elektriği kesilmeyecek. Çünkü Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün demokrasiyi içselleştirmiş bir yönetim sergiliyor. Otelin önü kalabalık, çoğunluğu kadınlardan oluşan memleket sevdalıları... Herkes kendi imkanı ile gelmiş.

Bir arabada 5 kişi... Ne kamu kaynaklarından sağlanan otobüsler var ne de "taşıma" partililer...

Meral Akşener, kırmızı-beyaz, Türk Bayrağı'nı andıran çok şık bir kıyafetle ve her zamanki güler yüzü ile geliyor yanımıza. MHP'yi iktidar alternatifi yapabilmek için yola çıktığından bu yana sayısız engelle önü kesilmek istendi. "Alt tarafı olağanüstü kurultay isteyen ve 1 yıl 3 aydır bunun için her türlü engelle mücadele eden siyasileriz" diyor röportajımıza başlarken.

Yazması da söylemesi de ayıp ama; "hayvan, müptezel, çukur, terörist, fetöcü..." Uğradıkları sayısız hakaretlerden bazıları... Türk siyasetinde töre, centilmenlik anlaşması diye nitelendirebileceğimiz bir üslup vardı. Meral Akşener'in yarattığı "siyasi tehdit" öylesine büyük ki; kendi ifadesi ile bu töre bozuldu. "40 yaşımda siyasete girdiğimde de güç odakları ile savaştım, ama o dönemlerde bir kadının namusuna, şerefine söz söylemek, iftira atmak kimsenin aklına dahi gelmezdi." diyor Akşener... O dönemde mücadele ettiği insanlara şimdi daha farklı gözle bakıyor.

"Mert bir kavga vardı eskiden, bugün namert bir kavgaya dönüştü" diyor.

'Peki ya Sayın Bahçeli' diyorum...

Siyasi bekasını kurtarmak, koltuğu kaybetmemek derdinde yorumunu yapıyor, Bahçeli'nin gayrimeşru yollarla makamını koruduğunu belirtip, kendisi ile ilgili ortaya attığı iddiayı dile getiriyor: "Devlet Bahçeli

Başkanlık Divanı'nda 'Meral Akşener iş adamı Mehmet Cengiz'i arayıp 5 milyon dolar istedi' demiş. Divan üyeleri de dinlemişler. Kulaktan kulağa yayıldı bu iddia. Bilen birine arayıp sordum; '5 milyon doların hacmi, kütlesi ne kadardır?' diye, 50 kiloymuş! Ben tek tek saymışım bu parayı!"

Bahçeli'nin bu iddiasını gülümseyerek anlatan Meral Akşener birden ciddileşiyor; "Mehmet Cengiz'e sizin aracılığınızla sesleniyorum. Bir an önce çıkıp açıklasın. Onu aramış mıyım? Para istemiş miyim?!" diye soruyor.

Ben de bu köşeden Mehmet Cengiz'e sesleniyorum. Bu iddiaya adı karışmıştır, çıkıp açıklama yapmak durumundadır.

Kesin hayır çıkacak

Meral Akşener referandum sonucundan son derece emin. Kamuoyu anketleri ile seçmenin nabzını ölçüyorlar. Kesin HAYIR çıkacak diyor. Sandığa gidenlerde umutsuzluk yaratmak için "sandıkta abidik gubidik işler olacak diye milleti yıldırmaya, sandıktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar, sakın bu oyuna gelmeyin" diye uyarıyor.

"Anketler böyle giderse halk oylaması olur mu?" diye soruyorum. Yanıtı; "Endişem şu ki; bir şey bahane edip referandumu iptal edebilirler. Eğer bunu yaparlarsa Meral Akşener olarak söz veriyorum, kapı kapı, ev ev dolaşıp iktidarın milli iradeden kaçtığını topluma anlatacağım. "

Bu satırlara dikkat çekiyorum. Hayır önde giderse Saray referandumu iptal edebilir diye altını çiziyorum.

Peki ya sonrası?

"Binali Yıldırım'ı Erdoğan gönderir" diyor...  "Devlet Bahçeli de koltuğu korumak için her şeyi ama her şeyi yapar, ancak orada kalamaz. Biz kongremizi yaparız ve Bahçeli gider" diye ekliyor.

MHP'nin tabanında hava nasıl, sorusunun yanıtına yine aynı netlikle yanıt veriyor Meral Akşener; "Barzani olayından sonra yüzde 80 olan Hayır, yüzde 90'a çıktı. Düşünün MHP lideri kendisini Barzani ile eşit tutmuş, iktidara; 'ya Barzani ya ben' diyebilmiştir. İktidar ise

açıkça Barzani'yi tercih etmiştir. Türk milliyetçilerinin siyasi organizasyonunun başındaki şahsa bakın, düştüğü durum kabul edilemez!"

"Meral Akşener'in oğlunun fotoğrafını gören var mı? Eşi ile birlikte maaşla çalışan bir mühendis..." Devam ediyor; "Ben bakan olduğumda, eşimi ya da ağabeyimi ihale kovalarken, vali, kaymakam ararken bilen, duyan var mı?"

Ben bir gazeteci objektifliği ile yanıt vereyim; Meral Akşener ile ilgili kara çalabilecek zerre delil bulsalar bugün o röportajı yapamazdık. Türk Bayrağı gibi bir Türk kadını... Tertemiz bir siyasetçi...

Atılan iftiralar aileyi daha da kenetlemiş. "Türkiye'yi düştüğü çukurdan çıkaracağız" diyor.

İddialı, sahici, samimi bir söyleşi oldu... Akşener'i dinlediğimde referandumun sonuç ne olursa olsun, bir başlangıç olacağı düşüncesine kapıldım.