Terzi'nin dikişi…

Almış eline mezurayı, makası…

Sermiş önüne dünya atlasını; ölçüyor, kesiyor, biçiyor…

Öyle usta ki;

Tüm fay hatlarına göre makası var, şeytan icadı:

Etnik, mezhepsel, dinsel…

Her ülkede yamağı var;

Ölçü alan, form veren, kalıbı hazırlayan.

Dünya silah, enerji, gıda, teknoloji, su kartellerinin hizmetinde olan terziye bölgemizin de kalıbını çıkartmışlar; adına Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) demişler.

Terzi'nin fistosu demokrasi ve özgürlük…

Toplum algısına süslü şeritler çekiyor.

Yardımcısı yamakları ise form vermek için çalışıyor.

Düşünce örgütleri, Sivil Toplum Kuruluşları, medyada etkililer…

Terzi, elinde makas, önce Irak'a girdi, 3 parçaya ayırdı… Çocuk ve kadınların da aralarında yer aldığı milyonlarca masum öldü, hala ölüyor… BOP kalıbı deşifre olmuş, tepki görmüştü… Yeni bir kreasyon hazırladılar… Bölgede bir kitle modası yarattılar… adına Arap Baharı dediler…

Kanlı defile başlamıştı; Tunus, Mısır, Bahreyn, Cezayir, Ürdün, Yemen ve Suriye podyumdaydı… Her ülke için tek tip bir elbise hazırlanmıştı; ölçüsünü, çizgisini, kontürünü ABD'nin verdiği bir "demokrasi elbisesiydi".

Oysa, her ülkenin kendi ölçüleri vardı, elbise hepsine oturmadı… Kimi yerde dikişleri attı, kimine kısa, kimisine dar geldi…

Terzi güzellik, estetik aramıyordu. Eş zamanlı Suudi Arabistan'dan, Lübnan'a, Moritanya'dan Fas'a kadar yamakları çalışıyordu.

***

Sokağa çıkanların büyük bölümü samimi insanlardı. Herbirinin haklı gerekçeleri vardı.

Arzuladıkları, hayal ettikleri demokrasi ve özgürlük, Terzi'nin parmağındaki yüksüktü…

Mısır'ı hatırlayın; 40 yıllık diktatör Mübarek yıkıldı, Mübarek'in yerine Yüksek Askeri Konsey Başkanı Tantavi geldi, görevi; 6 ayda seçime gitmekti. Gitmedi... Koltuk tatlıydı… Halk yeniden sokağa döküldü… Tantavi gitti, sandık geldi, sandıktan bu kez de İslamcı dikta çıktı… Askerler müdahale etti, iktidar olan Müslüman Kardeşler gitti yerine General Sisi geldi… halk yeniden sokağa döküldü. Sisi, ağır silahlarla halkını taradı.

Diktatör Mübarek'ten, diktatör Sisi'ye… Terzi'nin Mısır'a diktiği elbise defalarca kana bulanmıştı…

Diğerlerinde de durum benzerdi:

Libya'da Kaddafi'yi "halkın" önüne attılar, linç edildi… Sayısız çocuk, genç öldü… Terzinin makası çalışıyordu; iki ayrı hükümet, iki ayrı meclis kurdu… şimdilerde yeniden birleşme çabası ise dikiş tutmuyor… Libya'nın demokrasi elbisesinin altından dinci örgüt IŞİD çıktı.

Terzinin en çarpıcı mahareti Yemen'deydi… Şeytan icadı üç makasını kullandı;

Hem mezhepsel olarak böldü,

Hem etnik olarak…

Yemen'de aşiretler güçlüydü… Makasın birini de bu fay hattına geçirdi.

***

Gelelim bizim memlekete…

Hazır giyim burada da tutmuyor! Terzi en uzun, en ince, en ayrıntılı provasını Türkiye'de yapıyor.

Haute-Cauture, özel dikiş, el işçiliği bir çalışma bu…

Etnik, mezhepsel fay hatlarımızı çoktan işaretledi,

Zamanı gelince bu iplik izlerinden makası vurmak için....

 

Her kurumda yamağı vardı,

İlmek ilmek işlediler memleketi…

Bitmeyen terör, Rus uçağının düşürülmesi, 15 Temmuz darbe girişimi…

Hepsi kanlı elbisenin provalarıydı.

 

Türkiye Terzi'yi tanıyor artık…

Eline makası verip göndermek üzereyiz.

Atatürk; engin dehası ile rüküş, pespaye bir zihniyetten, stil sahibi bir ülke yarattı.

Terziler buna süzmesür işçilik diyorlar

Büyük Usta'ya sarılmanın zamanıdır.