2024 All Rights Reserved.

Abdülhamit AKP'li miydi?

O dönem AKP’mi vardı diye sormayın, bir zihniyet benzerliğinden söz ediyorum.

200 yıllık bir tartışma bu;

Yenilikçiler ile gelenekçilerin,

Devrimciler ile karşı devrimcilerin,

İlericiler ile gericilerin tartışması…

Bilim ve aydınlanma karşısında dogmatizm ve tutuculuk...

Hala süren iktidar savaşlarının zemini… Türkiye kime kalacak? Yüzünü nereye dönecek? sorularının miladı…

Sömürgeleşme mi, tam bağımsızlık mı?!

Abdülhamit böyle bir tartışmanın başlangıcıdır… Çünkü onun dönemi vatan, bağımsızlık, özgürlük, meclis, cumhuriyet, Türk milliyetçiliği gibi kavramların yeşerdiği bir dönemdir; Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerine kurulacağı fikri tohumların atıldığı, bu tohumların Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından olgunlaştırılıp, bir “devrim ormanı”na dönüştürüleceği günlerin başlangıcıdır.

2. Abdülhamit AKP’yi destekleyen “yeni Osmanlıcıların” önderidir. Bu nedenle TBMM’de 174. doğum günü kutlamaları, anma etkinlikleri tesadüf değildir.  Aynı şekilde aslında kurucusu 2. Mahmut olduğu halde GATA’ya, 2. Abdülhamit’in adının verilmesi de tesadüf değildir!

AKP’nin fikirsel tabanı; Fatih Sultan Mehmet’ten, Kanuni Sultan Süleyman’dan daha çok Abdülhamit’i “bayrak” yapmıştır. Abdülhamit; bağımsızlık isteyenleri sürgüne gönderen, Cumhuriyet diyenleri susturan, Meclis kapatan bir padişahtır.

Atatürk ise savaş zamanında bile Meclis kurup, Meclis’e danışan, anti emperyalist, akılcı, çağdaş değerlerin sembolüdür…

Yeri gelmişken belirtelim; Osmanlı da diğer Türk devletleri gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerinde yükseldiği, Türkiye’nin geçmişi, hafızası, hatırası olan bir imparatorluktur. Türkiye Cumhuriyeti’ne “uzaydan gelmiş” muamelesi yapan akıl fukaraları, Abdülhamitçiler, Atatürk’ün 16 Türk devletinin sonuncusu olarak bu vatanı kurduğunu unutmamalıdır! Osmanlı’da bir Türk devletidir, yıkılmıştır ve Atatürk küllerinden yeni bir Türk devleti yaratmıştır!

***

“Abdülhamit AKP’li miydi?” diye şaşı bir soru sormamın nedenini açıklamalıyım;

Hem AKP hem de Abdülhamit'in emperyalizm ilişkisi enteresandır. Benzerlikleri muazzamdır:

1-  AKP Cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasını yaparken, Abdülhamit de Osmanlı tarihinin en yıkıcı borçlarının mimarıdır.

2- AKP özelleştirmeler yolu ile yerli ve milli olan ne varsa yabancılara pazarlayıp satmış, bu paralar ile kapanmayacak borç ödemesi yapmıştır. 

Abdülhamit ise; Duyun-i Umumiye’yi kurarak elde ne varsa yabancılara satmış, yabancı şirketlere büyük imtiyazlar tanımış, yine de borçları kapatamamıştır. Osmanlı'nın borcunu devamı olan Atatürk Türkiyesi kapatmıştır!

3- AKP döneminde emperyalizme karşı olan, tam bağımsızlık diyen yurtseverler tutuklanmış, kumpas davaları ile hapis yatmış kimileri işsiz ve aç bırakılmıştır.

Abdülhamit döneminde de ilk anayasamızın (Kanun-i Esasi) mimarlarından Mithat Paşa sürgün edildiği hapishanede boğdurulmuş, Mehmet Akif Ersoy’dan, Namık Kemal’e vatanseverler baskı, hapis ve sürgün yemiştir…

4- Her iki dönemde de basın sansür edilmiştir. AKP döneminde daha çok, çünkü en kalın esaret zinciri basın patronlarının burunlarına takılmıştır!

***

Ve bir benzerlik daha; 

Abdülhamit tahttan indirildiğinde dünya tarihinin en zengin insanlarından biri olduğu anlaşıldı. 1 milyon altını vardı.

“O kadar olacak Padişah’tı” diyebilirsiniz ama hayır! Hanedan mallarından, hazineden söz etmiyorum. Şahsi servetiydi ve bu altınları bir Alman Bankası’nda tutuyordu.

33 yıllık iktidarının maaşını toplayın, mirası ekleyin; hesap tutmuyor.

AKP döneminin zenginini de varın siz tahmin edin!