2024 All Rights Reserved.
Toplum ekmek gibi, su gibi adalete muhtaç...
Çanakkale'de binlerce katılımcının yer aldığı Adalet Kurultayı bugün ikinci gününde...
Kurultay yalnızca adalet diyenlerin değil, laiklik, çoğulculuk, demokrasi talebi olanların da bir araya geldiği bir şenliğe dönüştü...
Bugün benim de yolsuzluklarla ilgili konuşmam olacak...
Yani AKP'nin iktidara gelirken "yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğiz" diyerek yemin ettiği ancak iktidar olduğu andan itibaren unuttuğu olguları tartışacağız....
Aslında daha da kötü... AKP siyasetini, tam da mücadele edeceğim dediği bu üç sac ayağının üzerine inşa etti... Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar üzerine...
Yolsuzluk ekonomisi memleketi sardı, yoksulluk ise yönetilebilir hale getirildi ve mücadele bir yana oy deposu olarak görülen çaresiz yoksul kitleler sömürüldü...
Yasakların geldiği boyut ortada...
Olağanüstü hal ile yönetilen, yasağın bin türlüsünün yaşandığı bir Türkiye!
Yazdıkları için hapiste tutulan ve sesleri kalın duvarlara gömülen gazeteciler...
Uğur Mumcu'yu anmadan konuşamayacağımız bir toplantı bu... İnandığı gibi yaşayan.... olduğu gibi görünen... maskesiz, satın alınamaz, arka planı olmayan... gazetecilik görevini, sloganlar üzerinden değil somut deliller ve olgular üzerinden gerçekleştiren... okurunu ve halkını kandırmayan....
***
Görünmez Holding'i anlatacağım bugün... AKP iktidarını var eden, yandaş, yanaşma ve küresel sermayeden oluşan menfaat birliğini... Oligarşinin de ötesine taşınan devlet görünümlü şirketleri, yasa tanımayanları, kendilerine özel yasa çıkartanları...
Türkiye Görünmez Holding'in kuşatması altında... Alt yapı projelerinden, özelleştirmelere, belediye ihalelerinden, "mega yatırımlara", TMSF ve TOKİ üzerinden dönen milyar dolarlık ekonomiye kadar, bir orkestra ilişkisi içinde toplanan vergiler bu yapıya "iş bedeli" olarak ödeniyor...
Harun gibi gelenler, Karun gibi zenginleşiyor!
***
Adalet!.. En çok da başı kabak, ayağı çıplak memleket çocukları için...
Yarınları çalınan çocuklarımız...
Yolsuzluk ekonomisinin beslediği, palazlandırdığı tarikatların tuzağına düşen çocuklarımız... O tarikatlar ki; ihalelerde adlarına "bağış" zorunluluğu getirilen!
Görüntü olarak din simsarı kıyafetler içinde, milyon dolarlık evlerde oturan sözde cemaat liderleri... Kapalı kapılar ardında din istismarından ve iktidar iş birliğinden gelen cennet yeşili dolarlar!
Yolsuzluk ekonomisinden aktarılan paralarla yurt, ev, okul inşaatları...
Bu karanlık tezgahta "yeni Türkiye'nin" bekçiliği için beyinleri yıkanan memleketin yoksul, çaresiz, kimsesiz çocukları...
Devletin desteklediği din simsarı vakıflar ve dernekler ile duru beyinleri, tertemiz akılları bulanık sularla yıkanan çocuklar...
Adalet, en çok da sizin için!..