2024 All Rights Reserved.
Sorular havada uçuşuyor...
Erdoğan, Bahçeli’ye rağmen HDP kapısını nasıl ve neden açtı?
Bahçeli’nin “Görüşmeyi doğal buluyorum” açıklaması samimi mi? 7 Haziran seçimlerinde HDP ile yan yana durmamak için iktidar olmayı reddeden ve AKP’yi yeniden iktidara taşıyan Devlet Bahçeli ne yapacak?
Cumhur İttifakı “yeni açılım süreci” nedeni ile bölünür mü?
Bu sorulara topluca yanıt vereyim;
Erdoğan HDP ile bırakın örtülü görüşmeyi açıkça masaya otursa bile Cumhur İttifakı’nda çatlama olmayacaktır.
Çünkü siyasetin matematiği uzun süredir AKP+MHP ittifakının hem Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedeceğini hem de parlamentodaki çoğunluğu sağlayamayacağını gösteriyor.
Yani hem Meclis çoğunluğu hem de başkanlık kaybediliyor...
Cumhur İttifakı’nın elinde yalnızca Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilebilme olasılığı var.
Ve tüm senaryolar Meclis çoğunluğunu sağlamak yerine Erdoğan’ın yeniden seçilmesi üzerine...
***
Geçen yılın eylül ayında iki yazı ile AKP’nin MHP’yi dışlayan bir seçime hazırlandığını, Erdoğan’ın 2021’deki Diyarbakır ziyareti sonrası yeni bir açılım için kurmaylarını çalıştırdığını yazmıştım.
AKP’nin tartışma yaratan HDP ziyareti benim için sürpriz değildi.
***
Erdoğan, ortağı MHP’yi zorda bırakmayı göze alarak teröre destekle suçladığı HDP’ye neden heyet gönderdi?
Meclis başkanının yurtdışı heyetlere bile davet etmediği, AKP’li tüm vekillerin kapatılsın dediği HDP ile masaya oturmanın anlamı ne?
Son seçim kıyaslaması bize bu sorunun yanıtını veriyor.
2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP, MHP, HDP ve tüm sol partiler, AKP’nin karşısındaydı. Erdoğan o seçimde yüzde 51.8 oy alarak cumhurbaşkanı seçildi.
Hatırlayın; Selahattin Demirtaş, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yarıştığı bir seçimdi...
2018 seçimlerinde ise siyasi tablo değişmiş, MHP AKP’nin yanına geçmişti. O seçimlerde Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olarak aldığı oy yüzde 52.6 idi...
Muharrem İnce, Meral Akşener, Selahattin Demirtaş, Temel Karamollaoğlu ve Doğu Perinçek diğer adaylardı...
Bahçeli’nin Erdoğan’a destek verdiği Cumhurbaşkanlığı seçimi, Bahçeli’nin Erdoğan’ın karşısında olduğu seçime göre yüzde 0.8 oy kazandırmıştı... Yani MHP desteği Erdoğan’a bir puan bile sağlamamıştı...
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bu tablo Saray’ın önünde duruyor.
Ve bu tabloya göre AKP’nin -ya da Erdoğan’ın diyelim- oy alabileceği tek bir seçmen kitlesi var. O da HDP seçmeni...
***
Bu nedenle Erdoğan, HDP ile daha da yakınlaşacak.
Bu nedenle Erdoğan, partisindeki şahinlere rağmen ortağı Devlet Bahçeli’ye rağmen HDP seçmenine oynayacak...
Yeniden cumhurbaşkanı seçilebilmesinin başka yolu yok... HDP seçmenine, kendisini AKP şahinlerinden ayırarak sıcak mesajlar verecek. Kucaklayıcı bir rol üstlenecek...
HDP seçmeninin -en azından bir kısmının- AKP’ye oy vermese bile Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı tercih etmesi amaçlanıyor.
***
MHP’nin AKP ile birlikteliği oy meselesinden çok daha derin... Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan’a bir meşruiyet sağlıyor...
Dün Atatürk’ten ve kazandırdığı değerlerden söz eden Bahçeli’nin, siyasal İslamcı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında yer alması hâlâ tartışma konusu... Öyle ki Bahçeli’yi bu fotoğrafta görmek istemeyen bazı ülkücü çevreler, onun Erdoğan’ı milliyetçi çizgide tuttuğunu öne sürerek hem kendilerini hem de tabanı ikna etmeye çalışıyor.
Erdoğan HDP seçmenine yanaşmaya, Bahçeli süreci görmezden gelmeye devam edecektir...
***
İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini kazanan Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığı elinden alınmış, tüm dünya bu derin adaletsizliğe, hukuk tanımazlığa tanık olmuş, kazanılan seçim yenilenmişti biliyorsunuz...
İşte o yenilenen seçimde halen tutuklu olan HDP’li Selahattin Demirtaş, Cumhur İttifakı’nın karşısında oy kullanmak gerektiğini söylemiş ancak terör örgütü lideri Abdullah Öcalan, Demirtaş’ın tersine açıklama yapmıştı.
Öcalan’ın Cumhur İttifakı’nın lehine olan açıklamasına yandaş basın öylesine sarılmıştı ki avukatlardan önce açıklamayı devletin Anadolu Ajansı, ışık hızı ile duyurmuştu!
İBB’nin haksızca tekrar edilen seçimini yeniden kazanabilmek için Öcalan kartını bile kullanan, oportünist, fırsatçı bir iktidardan söz ediyorum.
Öcalan’ın mektubundan medet uman siyasi zihniyet, belediyenin binlerce personeli arasında terörle ilintisi olanlar var diyerek İmamoğlu’nu teröre destekle suçlamıştı!
Siyasal İslamcıları özetleyen bir hadise... Göründüğü gibi olmazlar, olduğu gibi görünmezler...