2024 All Rights Reserved.
MHP lideri Devlet Bahçeli “Başkanlık sistemini kurumsallaştıracak” yeni anayasa metni hazırladıklarını açıkladı.
Kötü yönetimin tekelleştiği, sorunların kördüğüm olduğu “başkanlık sisteminde” Devlet Bahçeli neden ısrar ediyor?
Çünkü yüzde 50+1’e dayalı sistem Erdoğan’ı Bahçeli’ye “mahkûm” etmiş durumda...
*
Siyasetin bulanık filmini geriye saralım...
Meral Akşener’in, MHP’de delegelerin büyük çoğunluğu ile genel başkanlığı almasını Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın desteği ile engelleyebildi... (O süreçte yaşanan hukuksuzluklar, Akşener’e yönelik ağır itibar suikastları siyaset tarihinde yerini aldı...)
Bahçeli, Erdoğan’ın bu desteğine karşılık AKP’nin yenilgiye uğradığı 2015 seçimlerinde Saray’a can simidi uzattı. AKP’ye karşı kurulacak ittifakta yer almayacağını söyleyen Bahçeli, Türkiye’yi yeniden seçime götürdü ve Erdoğan o seçimde kaybettiği iktidar koltuğuna yeniden oturdu.
Bahçeli, MHP’deki; Erdoğan, Türkiye’deki iktidarını korudu.
Karşılıklı iktidar servisi, iki lideri birbirine bağladı... Erdoğan’ın oportünist siyasetini bilen Bahçeli, bir hamle daha yaparak başkanlık sistemi ile Saray’ın küçük ama çok belirleyici, çok etkili, çok yetkili ortağı oldu.
Erdoğan’ın güvenlik politikalarında ve terörle mücadeledeki dönüşümü Devlet Bahçeli’nin eseri...
*
Şimdi... Bahçeli yeni anayasa dedi ve 100 maddelik tasarı hazırladıklarını açıkladı.
Tasarının merkezinde başkanlık sisteminin devamı, metindeki hali ile “kurumsallaşması” var...
Bahçeli neden bu çıkışı yaptı?
Çünkü bizim de bir süredir gündeme getirdiğimiz iktidar senaryosu içinde Erdoğan’ın parlamenter sisteme dönüş yaparak en fazla sandalye sayısı ile iktidarını devam ettirme seçeneği bulunuyor.
Başkanlık sisteminde hiçbir koşulda yüzde 50+1 i bulamayan Erdoğan’ın parlamenter sistemde hâlâ şansı var görünüyor...
Peki, Erdoğan ne yapar? Başkanlık sistemindeki riski almayıp iktidara daha yakın olduğu parlamenter sisteme dönmeyi kabul eder mi?
Bahçeli’nin “başkanlık” ısrarını geri çevirebilir mi?
Deneyimli siyaset insanı Emin Şirin ile konuşuyorum. “Eski sisteme dönüş masada. Seçim öncesinde ‘devlete karşı işlenen suçların affedildiğini’ duyarsak şaşırmam” diyor...
Sözde kapandık ancak aşılanamıyoruz!
Neden? Çünkü aşı yok!
Batılı ülkeler koronayı neredeyse sıradan grip seviyesinde yaşarken, Türkiye’de her gün bir uçak dolusu insan ölüyor!
Beceriksizlik, kötü yönetim, önlenebilir ölümlere neden oluyor...
Dün akşam TELE 1 de yayımlanan “Anında Manşet”te eski CHP milletvekili Avuktat Haluk Pekşen şöyle dedi:
“Aşı çalışmasını hükümet CHP’li belediyelere bıraksın. Sadece izin versin, para da vermesin. Bizim belediyelerimiz parayı da bulur, aşılamayı da çok hızla yapar.” dedi.
*
Hani, Erdoğan “iki koyun gütmemişler” diyor ya...
Hodri meydan... İnsan hayatının söz konusu olduğu bir milli mücadele içindeyiz. Erdoğan, CHP’li büyükşehir belediyelerine izin verir mi?
Yoksullara ekmek dağıtımında bile CHP’nin hizmetlerini gölgelemeye çalışan Saray, aşı seferberliğine belediyeleri dahil eder mi?