2024 All Rights Reserved.

Bütün mesele sağlıklı seçim yapabilmekte..

Mezardakilere oy kullandırdılar.

Seçim sürerken seçim kanununu çiğnediler, kural değiştirdiler.

Seçim sonuçlarına itiraz makamını ele geçirdiler. 

Kazanılmış seçimi herkesin gözünün içine baka baka iptal ettiler. 

Ne bağımsız hâkim ne mağdurun hakkını arayacak bir savcı...

*

Türkiye yine tarihi bir seçime son sayıyor... 

OHAL bir yıl uzatıldı... İktidar OHAL’le seçime gitmek isteyebilir, 2022 Temmuz ya da daha sonra... Önemli değil... Büyük sorun, güvenli seçimin yapılıp yapılmayacağıdır...

*

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini hatırlayın... Ekrem İmamoğlu o seçimde AKP’nin devlet gücü ve Erdoğan ile yarışmıştı. 

AKP’yi ve Erdoğan’ı yenmişti...

Peki, ne oldu? “Saymıyoruz baştan!” dediler...

Türkiye bu kadar keyfi yönetiliyor... Farkında mıyız?

*

İmamoğlu’nun hakkı ile kazandığı seçim iptal edildiği gün, “İkinci seçim açık farkla kazanılacak ve Erdoğan bundan sonra gireceği tüm seçimleri kaybedecek” diye yazmıştım...

Tekrarında tarihi fark atıldı... Ve o günden sonra AKP, zamanın kum saatinde eriyerek akıyor...

*

AKP, bir siyasi parti örgütlenmesinin çok ötesinde, devletin iletişim, adalet ve Emniyet sistemine, seçim yönteminden itiraz makamına kadar tam anlamı ile hâkimiyet kurdu...

Muhalefet seçim simülasyonları ile olası her türlü senaryoya karşı nasıl mücadele edeceğini, ne yapacağını bugünden oluşturmalıdır... 

İstanbul başta olmak üzere, sandıkların üzerinde yatarak seçim zaferinin mimarı olan insanlar, ülke çapında tek bir sandığı boş bırakmayacak şekilde yeniden ve şimdiden organize edilmelidir...

*

Evet, bir iktidarın seçimi kaybetmesi için gereken her şey yaşandı, yaşanıyor...

Ancak bir gecede “atı alan Üsküdar’ı geçiyor!”

15 TEMMUZ’DAKİ TANK!

FETÖ’yü Emniyet’e, istihbarata, üniversitelere, medyaya, askeriyeye, devletin kılcal damarlarına, Kozmik Oda’ya, yeşil sahalara sokan onlar değilmiş gibi pişkinler... 

15 Temmuz darbe girişimini CHP yaptı diyecek noktadalar...

Yalanı ne kadar büyük söylersen o kadar inandırıcı olur...” Hitler’in iletişim bakanı Göbels’in sözüdür...

*

O karanlık gecede nerede olduğu belli olan tek liderdi Kemal Kılıçdaroğlu...

Atatürk Havalimanı’na inmiş, yanında dönemin İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ile Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun evine giderek gelişmeleri takip etmiş, milletvekillerini Meclis’te direnmeye yönlendirmişti.

Hatırlayın, Kılıçdaroğlu havaalanından çıkarken girişte bulunan bir tank tartışma konusu olmuştu. 

Yandaşlar ve iktidar sözcüleri, “Eyy Kılıçdaroğlu, o tankın üzerine çıkıp darbeye neden direnmedin” nutukları atmışlardı. 

Sürecin bir numaralı tanığı Cemal Canpolat, TELE 1’de yaptığım programda ilk kez konuştu. Canpolat, Atatürk Havalimanı’nda bekleyen tankın darbecilere ait olmadığını, Erdoğan’ı koruma amaçlı orada durduğunu söyledi...

FETÖ canavarının mimarı olan siyasi iktidar, yaşanan acıların ve devletin içine düştüğü tehlikenin sorumluluğunu üstlenmek yerine “Tanka neden çıkmadın?” yaygarasına başlamıştı... 

Memlekette medya gücü ile toplumun algısı ile oynamak, insanları kandırmak bu kadar kolay işte!..

O tank darbecilerin değilmiş... Öyle olsa bile Kılıçdaroğlu’ndan sonra havaalanına Erdoğan indi. Darbecilerin kaybettiğinin kesinleştiği dakikalardı... Orada duran tankın üzerine Erdoğan da çıkmamıştı...

*

Mesele tankın üzerine çıkıp çıkmama meselesi değil... 

İktidar, Teflon kaplama gibi kendi sorumlu olduğu sıkıntıları üzerinden akıtıp yapay sözler ve gündemlerle sorunları muhalefete yapıştırmayı siyaset edinmiş...

Kılıçdaroğlu o gece Meclis Başkanı’-nı arayıp Meclis’in hızla açılması gerektiğini söyleyen kişi... 

Canpolat’ın tanıklığına göre darbeyi öğrenince Başbakan Binali Yıldırım’ı arayan Kılıçdaroğlu 1.5 saat boyunca ne Yıldırım’a ne de yakınındakilere ulaşabilmiş...

Birileri ortadayken, birileri kaybolmuş demek ki...

Darbe girişiminden iki gün sonra Taksim’de bir buçuk milyon yurttaşın katılımı ile “darbeye hayır” mitingini düzenleyen de CHP’nin ta kendisi...

O gün CHP, demokrasiye inanan seçmeni ile askeri darbeye direndi... Bugün de muhalefet, İYİ Parti’den Saadet’e sivil darbeye direniyor...