2024 All Rights Reserved.

Bütün mesele seçimi çaldırmamak...

Kasım 2022...

CHP, seçimlerde yeniden parmak boyası kullanılmasını öngören kanun teklifi hazırladı.

AKP ve MHP teklifin görüşülmesini reddetti. 

5 ay öncesinde, Nisan 2022’de Demokrat Parti aynı teklifte bulunmuş, AKP ve MHP yine reddetmişti. 

Parmak boyası kullanımı için kanun teklifi Meclis’ten çıkmayınca İYİ Parti Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu. 

YSK, yapılan başvuruyu 9 Mart’ta reddetti... YSK kararında özetle; “Seçimlerde parmak boyası kullanmak istiyorsanız gidip Meclis’te kanun çıkarın” dedi!

Nasıl döngü ama!

***

Seçimlerde bir kişinin birden fazla oy kullanmasına engel olmak için alınan önlemlerden biriydi parmak boyası. 

Bu basit ama etkili yöntemi AKP, 2009 yerel seçimleri sonrası YSK kararı ile kaldırmıştı. 

Seçim güvenliğinin en önemli uygulamalarından birini YSK kaldırıyor, yeniden kullanılmasını isteyen muhalefete karşı topu Meclis’e atıyor, Meclis teklifin görüşülmesini dahi reddediyor, tekrar YSK’ye gidiliyor, YSK topu Meclis’e atıyor... 

Bu sarmal, seçimlerde ne yaşayacağımızın fotoğrafıdır!

Yüksek Seçim Kurulu’nun kararlarına itiraz makamı olmaması da ayrı bir hukuk garabetidir.

YSK’NİN KONUMU HUKUKSUZLUK YARATIYOR

Çok değerli hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu’nu arayıp YSK’nin “itiraz edilemez” konumunu sordum. 

“YSK kararlarına iç hukukta herhangi bir yolun öngörülmemesi, hukukun üstünlüğü açısından kabul edilemez...” dedi. 

Cumhur iktidarının, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak getirmek için kurduğu kumpasa, YSK’nin bu dokunulmaz konumu alet edilmişti. 

Bu kurul, Cumhuriyet tarihinin en önemli seçiminde tüm itirazları karara bağlayacak...

***

Türkiye’nin yüz akı hukukçularından, geçmişte CHP yönetiminde ve komisyonlarda görev alan Prof. Süheyl Batum ile de konuştum. 

YSK’nin “tartışılmaz” konumunun hukuksuzluk yarattığına katıldığını ifade edip ekliyor: “YSK kararları insan haklarına aykırı olursa o karara hem Anayasa Mahkemesi’nde hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde itiraz edilebilir” diyor. 

“Seçim güvenliği bir insan hakkı değil mi” diye sordum. “Kesinlikle öyle” dedi Prof. Batum: “Seçim sürecinde cumhurbaşkanının devlet gücü ile yapacağı propogandadan tutun, TV’lerdeki yayınlara kadar YSK eşitliği koruduğunu gösteren bir iklim yaratmalı. Denetimi sıkı tutmalı. Ancak geçmişteki tecrübeler YSK’nin iktidarı denetleyeceği konusunda endişe yaratıyor.”

***

MUHALEFET NE YAPIYOR

Seçimi sandıkta kazanıp karanlıkta kaybetmemek için muhalefet her türlü senaryoyu masaya yatırmalı. 

Bugünden yapılacak tatbikat ve simülasyonlar ile tüm iletişimin sağlıklı yürüdüğünden emin olmalı.

Örneğin seçim sonuçlarını iktidardan bağımsız raporlayan yazılım, daha önce yaşandığı gibi o gece çökmemeli! 

***

Millet İttifakı Seçim Güvenliği Komisyonu ilk toplantısını geçen yılın nisan ayında yapmıştı.  

Komisyonda; CHP Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İYİ Parti adına Seçim İşleri Başkanı Şenol Sunat, Saadet Partisi Mahalli İdareler Başkanı Hasan Bitmez, Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalar Başkanı İlay Aksoy, DEVA Partisi Seçim İşleri Başkanı ve Sözcüsü İdris Şahin ile Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün yer alıyor. 

Bir yıl dolmak üzere... Bu isimlerin, seçim güvenliğini nasıl sağladıklarına dair birlikte bir basın toplantısı yapması endişeli seçmeni rahatlatabilir. 

***

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın ortaklaşa açıkladığı “Türkiye Gönüllüleri Platformu” çok önemli. 

Her iki başkan da sandık güvenliğini sağlayabilmek için Millet İttifakı’nın platformu olan Türkiye Gönüllüleri’ne yurttaşın katılımını istedi. 

Muhalefet, her sandığa ne yapacağını bilen, birden fazla görevliyi vidalayabilirse, tarihi seçimin sonucu sürpriz olmayacaktır... 

***

TUTANAKLARA PARMAK İZİ BASMALI

Deneyimli siyaset insanı Emin Şirin’i aradım. “Parmak boyası kullanımı kaldırıldığından bu yana her seçim şaibelidir” dedi. 

Şirin, “Sandık güvenliğiyle ilgili HDP başta olmak üzere masanın dışındaki tüm muhalefet ile sıkı işbirliği yapılmalı” diye ekledi... 

Bugün Cumhuriyet’te detayını okuyacaksınız. Muhalefet “En önemlisi ıslak imzalı tutanaklara sahip çıkmaktır” diyor. 

Haklılar ama bunun dikkat edilmesi gereken bir başka yanı var. 

Islak imzalı tutanakların bile yolda, ulaşımda, kilit altında değiştirilmesi riski var. Bunu önlemek için tutanaklara muhalefet görevlilerinin imzanın yanı sıra parmak izi basmaları en garantili yöntem gibi görünüyor. Parmak izinin taklidini yapmak, parmak izine itiraz etmek mümkün değil... 

Sandık başında sağlıklı seçim için, oy çaldırmamak için bekleyenlerin oy çuvallarını ve tutanakları ilçe seçim kuruluna götürünceye kadar önemli görevleri var. Polisin oy çuvallarını ve tutanakları tek başına ilçe seçim kuruluna taşıma yetkisi yok. 

Sandık güvenliğinden sorumlu kişilerin polis ile birlikte aynı araçta ya da polisin refakatinde kendi araçlarında oyları merkezlere taşıması gerekiyor. 

Avrupa’dan Afrika’ya yurtdışında yaşayan Türkler de oy kullanacaklar. Yurtdışı oyların kullanımı ve denetiminde de ciddi boşluklar bulunuyor. 

***

Muhalefet ıslak imzalı tutanaklara parmak izi basacak kadar kontrolü ele alır mı bilemiyorum ancak geçmiş seçimler seçim hırsızlarının parmak izleri ile dolu...

Bu seçimde tüm mesele halkın iradesinin hiç bir şaibeye yer bırakmadan sandıkta karşılık bulmasıdır...