2024 All Rights Reserved.
Dünyamızın uzay boşluğunda asılı fotoğraflarını yayınlayan NASA'ya fotoşopçu dedi...
NASA, aslında düz olan yerkürenin fotoğraflarında oynama yapıyormuş!
"Dünya yuvarlaktır" diyenlerin tamamını ise Mason ilan etti...
AKP Gençlik Kolları yöneticisinin dünyanın düz olduğunu savunan açıklamaları sosyal medyayı salladı.
"Bu çağda nasıl bir cehalet?" diye düşünürken sosyal medya hesabımın altına gelen bir yorum beni daha da şaşkınlığa sürükledi. Bir takipçim, Kuran'da da dünyanın düz olduğunun yazılı olduğunu öne sürerek AKP'li yöneticiyi savundu.
Bu iki olay, memleketin içinde bulunduğu cehennemi cehaletin özetidir...
Bilimi reddeden, sorgulamayan, kulaktan dolma, üfürükçü cemaatlerden sızma bilgilerle çocukların zihinlerini ele geçiren, iradelerini ellerinden alan bir sistem bu...
Biri bilimi reddediyor; defalarca ispatlanan, insanlığın gözüne sokulan gerçeği yok sayıyor, diğeri de dünyanın düz olduğunu, yüce dinimizin Kitabına atıfta bulunarak ispata çalışıyor!
AKP Gençlik kolları yöneticisinin "dünya düzdür" açıklaması, iktidarın Türkiye'yi sürüklediği Ortaçağ karanlığından kalma... Bir anlamda bu kafaya uygun bir bilimsel tez!
Türkiye'nin tüm sosyal , ekonomik, siyasal birikimlerini süpürerek ülkemizi çağdaş dünya liginden geriye düşürmeye çabalayan bir yönetim var...
Dini safsatalar gericileşmenin bir kaldıracı olarak kullanılıyor. Sosyal medya takipçimin, belli ki hiç bilmediği Kur'an'a dayanarak "dünya düzdür" demesi gibi...
***
NASA dünyanın fotoğraflarında fotoşop yapmıyor ancak "yeni Türkiye"yi kurmaya kalkanlar hem dinimizde hem de yakın tarihimizde en acımasız fotoşopları kullanıyor...
Mesela FETÖ'ye makyajın, fotoşopun kralını yapanlar bunlardı...
Dinimizin yasak saydığı en büyük günahları, 'türban filtresi' ile örtmeye çalışan bunlardı...
Kumpas davalarında generalleri terörist, teröristi gizli tanık yapanlar da...
Fotoşopun, makyajın, sahteciliğin en derinini çocukların zihinlerinde yapıyorlar şimdi...
Milli Eğitim Bakanlığı'na din simsarı vakıf ve dernekleri sokanlar bunlar...
Yazarken dahi elimi titreten çocuk tacizleri;
Karanlık odalarda, sözde yurt ve eğitim kurumlarında çocuklara tecavüzler...
Makyajın bin türlüsü bu vakıf ve derneklerde...
***
Ayrıca bağış adı altında para toplayıp gemicik satın alanları da var!
Sorumluları Almanya'da mahkum edilirken Türkiye'de üzeri örtülen bir yardım derneği vardı... Benim programlarımı takip edenler bilir... Camilerden, kadınların ev toplantılarından altınlar ve paralar nasıl toplanmıştı?!
Para toplayanlar yoksulluğu fotoşop yapmışlardı yolsuzluklarına...
***
Bir de tarihin makyajcıları var...!
Fesli meczubun yalanları devletin zirvesine kadar uzanıyor...
Camilerin ahıra çevrildiği iddiası yine gündemde...
Kitaplarında bu iddiaları belgeleri ile yalanlayan değerli dostum, tarihçi Sinan Meydan ile konuşuyorum; "Atıl ve boş durumdaki az sayıda bazı camiler depo olarak kullanılmıştır. Asla, ahır ya da eğlence merkezi olarak kullanılmamıştır! İsmet İnönü, 2. Dünya Savaşı'nın devam ettiği 1939-46 yılları arasında muhtemel bir saldırıda camilerin hedef alınmayacağını düşünerek, müzelerimizdeki "tarihi" ve "dini" eserleri, zarar görmemeleri için bazı camilere koydurmuştur. Bunlar arasında Kutsal Emanetler, Hz.Muhammed'in sancağı, kılıcı, Hz.Osman'ın kanlı Kuran'ı Kerim'i gibi dinsel ve tarihi değeri olan eşyalar vardır. Atıl durumdaki bazı camiler bu değerlerin deposu olarak bir dönem kullanılmıştır" diyor.
Yakın tarihimizi fotoşopsuz, makyajsız öğrenmek için Sinan Meydan'ın kitaplarını öneriyorum.
Bu durumda İnönü'yü suçlayan zihniyetin, kutsal emanetlere gösterdiği hassasiyet için şükran duyması gerekmez mi?
***
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör Habertürk yazarı Nagehan Alçı'ya "Bakın, yargı taraflı deniliyor. Ben Danıştay Başkanı olarak sizi temin ederim ki yargı şimdiye kadar hiç bu kadar bağımsız ve tarafsız olmamıştı..." demiş.
Son söz olarak şunu söylemeliyim; "Türkiye'de yargı bağımsızlığı, dünyanın düz olduğu gerçeği kadardır...