2024 All Rights Reserved.

Düşen Rus uçağı arızalı mıydı?

Ülkemizi teslim alan kötü yönetimin en açık ve sonuçları itibarıyla en acı verici örneklerinden biri Çevre ve Orman Bakanlığı’ndaki liyakatsizlik...

Önce kısa bir hatırlatma yapmalıyım:

2019 yılında THK uçakları orman yangınlarına müdahale ettirilmedi. Ormana bakan Bekir Pakdemirli’nin talimatı ile yangın söndürme işindeki hava gücü, THK’den alınıp özel sektöre verildi.

Skandalı yazınca bakanlık önce “uçaklar pahalı” diyerek THK’yi neden devre dışı bıraktığını açıklamaya çalıştı. 

Pahalı olmadığını ispatladık, bu kez de “uçaklar hurda” dedi. 

Hurda olmadığını, uçabilir durumda olduğunu devletin resmi belgeleri ile yazdım, bakanlık “THK ile çalışmak zorunda değiliz” anlamında açıklama yaptı. 

2019 yılında THK uçakları yatırıldı. Ormanlarımız bir önceki yıla göre misli ile yandı. 2020 yılı da yine bizim “THK uçakları neden yok?” “Uçurun şu uçakları” başlıklı çok sayıdaki haber ve uyarılarımızla geçti... 

O yılın sonunda Orman Bakanı Pakdemirli’yi Rus Beriev 200 tipi uçağın kokpitinde gülümserken gördük. Bakan, “Bu uçaklar tam bize göre” diyordu... O fotoğrafı da “Uçak değil bakan uçtu” manşeti ile verdik. 

Hatta, Orman Bakanı’nın “şahane” dediği Rus uçaklarının Türkiye coğrafyası için uyumlu olmadığını, Bakan daha Rusya’dan dönmeden önce, o tarihte yazdım. 

Yani... Saray ve bağlı Orman Bakanlığı’nı sürekli olarak uyardık, belgeleri ile yaptıkları yanlışları, ihmalleri gözler önüne serdik. Kamuoyuna yaptıkları yanıltıcı açıklamaları “düzelttik”, doğrusunu yazdık. 

Tüm bunlar ülkemizin ve dünyanın son yıllarda gördüğü en büyük orman yangınından önce yazılmıştı...

*

2021 yılı başında Orman Bakanlığı yangın söndürme işi ile ilgili ihaleye çıktı. İhalede kiralanacak yangın söndürme uçaklarına 5 ton su taşıma sınırı getirdi. THK uçakları 4 ton 900 litre ile yani 10 damacana su farkı ile ihale dışında kaldı!

30 Haziran’da “ormanlar yansın diye her şey yapıldı” başlığı ile bu skandallar zincirini yeni bilgiler ışığında yeniden yazdım... THK’nin “Ateş Kuşları” olarak bölgemizde ün salan pilotlarının nasıl işten çıkarıldıklarını anlattım. 

THK’nin yangın söndürmedeki deneyim ve bilgi birikiminin yok edildiğini, Türkiye için bunun bir tehdit olduğunu, yanlıştan dönülmesi gerektiğini kaçıncı kez dile getirdim. 

Coğrafyamızı, dağlarımızı, vadilerimizi avucunun içi gibi bilen en yenisi 15 yıllık pilotların, yangın söndürme işinin dışında tutulamayacağını, bunun bir milli güvenlik meselesi olduğunu söyledim. 

Orman Bakanlığı ve Saray tüm bu uyarılara kulağını tıkadı. Ve 15 gün sonra memleket cayır cayır yanarken evleri, hayvanları alevler içinde kalan köylüleri, yangın söndürme ekiplerini, belediye başkanlarını “uçaklar nerede?” diye yalvarırken izledik!..

Göz göre göre yandık... 

*

Ve bu derslerle dolu hazin hikâyenin sonu... 

“Uçaklar nerede?” çığlığı üzerine apar topar Beriev 200 tipi Rus uçakları Türkiye’ye getirildi. Elbette AKP, bu süreci de olanca gizliliği ile yaptı. “Uçakları getirdik” dediklerinde bile kimse yangın alanlarında uçak görmedi...

Yangının sonlarına doğru Rus uçaklarını ve dış ülkelerden gelen destek uçaklarını izledik. 

Sivil havacılığın gelişimine büyük katkıları olan CHP’li Haluk Pekşen, Rus uçakları ile ilgili yaptığımız bir programda “Bu uçaklar Toroslar’da uçamaz. Yangına yeterince alçalamaz, manevra kabiliyetleri THK uçakları gibi değil...” diyerek bir dizi uyarıda bulundu.  

Sadece 20 gün sonra o uçaklardan biri dağa çakıldı... 3’ü Türk, 5’i Rus, 8 kahraman hayatını kaybetti...

Airporthaber’de Murat Herdem imzası ile yayımlanan bir analizde, Rus Beriev 200 tipi uçakların geldikleri günden itibaren arıza yaptıkları bilgisine yer verildi. 

“Uçaklar geldiği halde neden havada değiller” sorusu da bu şekilde karşılık buldu. Herdem, RF 88450 kuyruk numaralı uçağın ilk test uçuşunda arıza vererek Adana’ya inmek zorunda kaldığını yazdı. 

Yeni bilgiler ve iddialar ışığında soruyorum: 

Yaşadığımız onca yangın felaketinin üzerine hem Türk halkına hem de Rus halkına büyük acı yaşatan bu kazaya, Rus uçaklarındaki arıza mı neden oldu?

Uçaklar iddia edildiği gibi hidrolik sistemleri başta olmak üzere ciddi alarmlar verdi mi?

Şartname ve sözleşmede uçakların haziran teslimi olduğu yer alıyor. Neden temmuzda teslim edildi?

Geç teslimatın nedeninin tekrar eden arızalarla ilgisi var mı?

Ormanlarımız yanarken bu uçaklar neden zamanında uçurulamadı?

Uçakların servis hizmetlerini kim verdi? İddia edilen arızaları neydi?