2024 All Rights Reserved.

Girdap...

Aynı anda hem Rus S-400’lere hem de Amerikan Patriotlara ihtiyacı olan tek ülkeyiz! Ne demek bu?

Rusya ve Avrasya güçleri tehdit oluşturursa Patriotları, ABD ve NATO merkezli tehdit gelirse S-400’leri kullanacağız. 

Aynı anda dünyanın iki büyük kutbunu karşımıza almayı nasıl başardık? 

Kurtuluş Savaşımızın dumanı hâlâ tüterken, bölge barışı için adımlar atan, ittifaklar kuran Atatürk’ün yolundan sapmanın açmazıdır yaşadığımız. 

***

Büyük Ortadoğu Projesi tıkır tıkır işliyor...

Türkiye, Suriye ile açık, İran ve Rusya ile örtüsü giderek incelen bir savaşın içinde. Bölgenin üç büyük gücüne karşı yapayalnız bir Türkiye... 

Hava sahası konusunda Rusya’yı karşısına almayan ABD, “Size mühimmat verelim” diyerek kopacak kıyameti körüklüyor. ABD ve kardeşi İsrail Türkiye’nin akıl almaz hatalarını ellerini ovuşturarak izliyor. 

***

Memleketi bu çıkmazın, cenderenin içine sürükleyenler hâlâ, her şeye rağmen ufacık bir ayılma belirtisi göstermiyor!

Erdoğan’ın Rusya’ya yaptığı “aradan çekil” çağrısı, Esad’a karşı Putin’den destek alacağına inanç, meselenin zerre anlaşılmadığının bir kanıtı değil mi? 

Sıcak denizlerde üs kurma hayalini gerçekleştiren Rusya için Suriye, bir milli güvenlik meselesi ve iç sorundur. Putin’in Esad’dan ve Suriye’nin bütünlüğünden vazgeçmesi mümkün değildir. 

Mesele, İran için de benzerdir... 

***

Şehitler verdiğimiz bu savaşın bizim için en acı tarafı şudur: Türkiye aslında ittifak yapması gereken ülkelerle savaşmaktadır! Bu deli gömleğini nasıl giydiğimizi sorgulamamız gerekir. 

***

Putin-Erdoğan görüşmesi bir mutabakatla sonuçlandı. Her şeye rağmen barış Türkiye’nin yararınadır. Ancak Putin’in 34 şehidimizle ilgili “Türk askerinin bölgede olduğunu bilmiyorduk” açıklaması önemlidir. Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Askerimizin orada olduğunu üç gün önceden bilgi verdik” demişti. Hangisi doğru? 

Putin’in “bilmiyorduk” açıklamasını Türk yetkililerin yalanlamaması “acaba gerçekten ne oldu” sorusunu düşündürüyor. 

34 askerimiz neden ve nasıl şehit oldu? 

***

Barış üzerinden gözdağı...

Memleketin hakiki araştırmacı gazetecilerinden Barış Terkoğlu... 

Kaçma ihtimali sıfır olduğu halde sanki kırmızı bültenle aranan ve son anda bulunan bir terör örgütü üyesi gibi gece baskını ile evinden alındı! 

Sabaha karşı dörtte!

15 saat bekletildi ve ifadesi bile alınmadan savcılığa sevk edildi. Mahkemede tarihi bir savunma yaptı Barış. “Gazeteciliği susturamazsınız” dedi. “Betona da gömülsek gerçekleri söyleyeceğiz” dedi. Sonrasında tutuklandı.

Bu süreci FETÖ kumpaslarında gördük... Dün FETÖ’cülerin hedefiydi, tutuklandı, hapis yattı, bugün başkalarının... 

Libya’da şehit olan MİT görevlisinin haberini yaptığı için parmaklıklar ardında Barış... Oysa hepimiz biliyoruz haberde tutuklanmaya gerek olacak ne bir ifade ne de bilgi var. 

***

Türkiye çok ağır, yıpratıcı, hassas günlerden geçiyor. Doğruları yazan gazetecileri hapse atmak, gözdağı vermek gerçeklerin üzerini örtmeye yetmez. 

Tutuklanma korkusu, adalete inancın dip yapması toplum üzerindeki bunalımın katlanmasına neden olur. 

Barış’ın arkasında kimse yok! Barış’ın güç aldığı, yaslandığı bir iktidarı yok! Barış’ın yargı içinde adamı, bakanlıklarda dayısı yok! Barış’ın ailesi için endişe etmeyeceği milyon dolarları da yok!

Barış sadece gazetecilik yapan memleketin pırlanta yüzlü, cesur yürekli sade bir vatandaşı... 

Adalet Barış’ı korumayacaksa neden var?