2024 All Rights Reserved.

Güvence yalnız faiz lobilerine değil!

‘Bütün faizcilerin güvencesi ve umudu Erdoğan'dır…’ dedi.

CHP lideri, Kemal Kılıçdaroğlu bütçe görüşmelerinde çok etkili bir konuşma yaptı. Haklı olmanın verdiği özgüven sesine ve hareketlerine yansımıştı. 

Kılıçdaroğlu’nun tespit ve eleştirilerinin her biri yazı konusu. Ancak faiz ile ilgili açıklaması büyük resmi görenler için tam yerine oturdu. 

***

CHP liderinin “faizcilerin umudu” tespiti buzdağının görünen yüzüydü…

Alt kısmını özetlememe izin verin; 

AKP iktidara getirilirken üç büyük sermaye yapısının desteği sağlandı. 

Tüm varlıklarını, birikimlerini Atatürk Türkiyesine, Cumhuriyetimize borçlu olan TÜSİAD üyeleri Erdoğan’a açık destek verdi. 

Yeşil sermaye olarak bilinen orta ölçekli, muhafazakâr, cemaat/tarikat bağlantılı iş grupları da ( MÜSİAD, TUSKON) AKP’nin destekçisiydi. 

Üçüncü grup ise küresel sermaye, uluslarüstü finans baronları, ağırlıklı Londra merkezli bankerlerdi… 

***

AKP iktidara geldiği andan itibaren bu üç gruba; özelleştirme yağması, TMSF varlıklarının satılması, orman ve kıyıların pazarlanması, imar rantı, TOKİ, enerji ihaleleri ve “mega projeler”… Yap işlet devret ve kamu özel işbirliği anlaşmaları ile servet ve mülkiyet transferi yaptı. 

Halka ait olan, devletin çatısı altında her şey satıldı…

Cumhuriyet tarihinin toplamını katlayacak şekilde borç alınarak küresel finans sistemine tefeci faizi ile milyarlarca dolar aktarıldı…

Alınan borçların hiçbiri yatırımda kullanılmadı… Seçilmiş müteahhitleri süper-hiper-mega zengin yapan projelerle yandaş palazlandırma sistemi kuruldu. 

Yüksek faizle alınan para, köprü, otoyol, tünel, havalimanı, şehir hastaneleri gibi bir dizi denetim dışı, ihalesiz, ölçüsüz işlerle, besleme şirketlere aktarıldı. Her iş, milyar dolarlık yolsuzluk dosyalarına konu oldu. 

Müteahhitlere para aktarmak için yeniden borç alındı… Milletin hazinesi bir avuç azgın azınlığın borçlarına kefil yapıldı…

Kamu bankaları zarar etme pahasına Türkiye’deki varlıklara el koyma sürecinde yandaşların arpalığına dönüştürüldü…

***

Yani… Düzenin çarkından AKP paydaşları memnundu… Faiz baronları dünyanın en yüksek faizi ile para satıyor, AKP bu paraları “mega projeler” yaratarak yandaşlara aktarıyordu. 

TÜSİAD’ın tepesinde yer alan çoook ünlü bir iş kadını; “Biz Berat Albayrak’ı Enerji Bakanlığı’ndan biliriz, söylediğini yapar” diyerek memnuniyetini ifade ediyordu…

Ancak şimdi… “Takke düştü kel göründü” birileri için… 

Çünkü AKP’nin yarattığı ve sıcak para ile sürekli olarak döndürülen bu sistemin siyasi sonuçlarının da olduğunu bazı çevreler yeni anlamaya başladı… 

İçerde sermaye gruplarına, dışarda faiz baronlarına milletin alın terini hortumlatan sistemin Atatürk Türkiyesi’nin, ulus devletin tasfiyesi gibi bir üst ideolojik çatısı, hedefi, amacı vardı. 

***

FETÖ ve bir süredir yerini bıraktığı cemaat ve tarikat yapıları, ABD’nin emperyal planları ile eşgüdümlü hareket ediyor. 

Küresel sermaye ve sözde ulusal sermaye…

Ulus devletin tüm taşıyıcı kolonlarını el birliği ile kestiler…

Türk Silahlı Kuvvetleri’ni kumpas davaları ile zindana attılar, teröristlerden mağdur tanık yarattılar… 

Yargıyı, hukuk devletini ortadan kaldırdılar… Devletin omurgası ve hafızası olan yetişmiş bürokrasiyi, teftiş ve denetim kurullarını, üniversiteleri, hariciyeyi tasfiye ettiler…

Sıra, Cumhuriyetin tasfiyesinde… 

***

AKP’nin hiçbir adımı tesadüf değildir… Yarattığı yüksek rant ve yolsuzluk ekonomisi ile menzile adım adım ilerlemektedir…

Kılıçdaroğlu “bütün faizcilerin güvencesi ve umudu Erdoğan’dır” dedi… ‘Güvence ve umut’ faiz lobileri ile sınırlı değil…

***

ERDOĞAN, KATAR İLE BAE İLE NE GÖRÜŞÜYOR? 

Erdoğan’ın Katar sevgisini hâlâ anlayabilmiş değilim…

Katar’ın Türk ekonomisine katkısı bu sevgi ile orantılı değil… 

Erdoğan dün Doha’da yaptığı konuşmada, Katar’ın güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir diyerek Körfez ülkesine olan hislerinin derinliğini gösterdi… 

Beraberinde kalabalık bir heyetle bir dizi anlaşmaya da imza attı…

Benim dikkatimi çeken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Katar Kamu Sağlığı Bakanı Al Kuwari arasında yapılan işbirliği anlaşması…

Şehir hastaneleri acaba bu pazarlıkta yer aldı mı? 

Hatırlatayım, muhalefetin “iktidar olursak el koyacağız” dediği şehir hastaneleri ile ilgili Erdoğan, Londra mahkemelerini ve uluslararası tahkimi işaret etmişti. Yani bu hastanelere el koyamazsınız, 25 yıl boyunca yapılacak ödemeleri durduramazsınız, uluslararası hukuk izin vermez demişti.

Erdoğan’ın şehir hastaneleri ile ilgili hassasiyeti ortada… Acaba Katar’da hazineyi milyarlarca dolar zarara uğratan bu hastanelere yeni sahip bulundu mu? 

***

Biliyorsunuz, geçen hafta Birleşik Arap Emirlikleri de Saray’ın gözünde darbe finansörlüğünden, yatırımcılığa terfi etmişti… Sedat Peker’in o gün bu gündür dünya ile iletişimi kesildi… 

BAE ile Varlık Fonu’ndaki şirketler ve Aselsan, Havelsan gibi TSK’ye ait yüksek askeri teknoloji şirketlerinin pazarlığı yapıldığı iddia ediliyor. 

AKP’DEN ÇIT ÇIKMADI…

Ofer’e pazarlanan projeleri, Hariri'ye satılan Türk Telekom’u, özelleştirmeleri hatırlayın… Uluslararası her ziyaretin ardından ortaya çıkan satış ve pazarlama süreci, AKP’nin bir klasiği haline geldi!