2024 All Rights Reserved.
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ile konuştum. 2010 yılında FETÖ'nün Türkiye'yi nasıl ele geçirdiğini anlattığı kitabı nedeni ile 4 yıldan fazla hapis yatan, sayısız soruşturmalara uğrayan, adı emniyet teşkilatında efsane gibi anılan bir isim...
Güncel bir soruyu yönelttim öncelikle... Hükümetin "iç savaşı tetikleyeceği" endişesi nedeniyle tartışılan KHK'sını nasıl değerlendiriyordu?
"O kadar yanlış ki hangi noktadan bakacağınızı şaşırıyorsunuz" diye söze başladı; "Devletin zor kullanma gücü asker ve polise aittir, bunun dışındaki insanların güç kullanması; meşru müdafaa hali ve zorunlu, suç üstü halleri gibi yasada belirlenmiş zaten. Darbe gecesi tankların karşısında duran halka kimsenin dava açacağı yoktu. Bu KHK neden çıktı ki?"
Avcı, "insanlara suç işlemeden suç işleme özgürlüğü veren yasa derhal geri çekilmelidir" diyor, Halk Özel Harekat gibi oluşumların devlet ciddiyeti ile bağdaşmayacağını, devletin benzer oluşumlara asla izin vermemesi gerektiğinin altını çiziyor...
***
Hanefi Avcı'yı; yıllar içinde hem kendini hem de devlet sistemini sorgulayan, yaptığı hataları açık yüreklilikle söyleyen, hep daha iyiyi ve doğruyu arayan cesur, vizyon sahibi bir isim olarak değerlendiriyorum.
1996 yılında Susurluk skandalı patladığında usta gazeteci Uğur Dündar'ın yönetimindeki Kanal D Haber ekibindeydim. Devletin içine çöreklenmiş, devlet içinde ve gözetiminde olan bu çete ile ilgili çok sayıda haber yaptık. Hanefi Avcı o dönemde, bir emniyet mensubu olarak Susurluk Çetesi'ni ifşa eden cesur bir isim olarak öne çıkmıştı.
Yıllar sonra Cemaat ile ilgili uyarıları da başına bela olacaktı... Avcı o günleri şöyle anlatıyor;
"2010'da 'Haliç'te Yaşayan Simonlar' kitabını yazmadan önce hem İçişleri Bakanı, hem Adalet Bakanı ile görüştüm... Hatta Ankara, İstanbul Başsavcıları ile, Başbakan Müsteşarı ve Danışmanı ile görüştüm... Her iki bakana dilekçe de verdim. 'Cemaat herkesi dinliyor' dedim, nasıl dinlediklerini ayrıntılı anlattım, hem yazılı hem sözlü... Kitabı yazdım, yine gittim, görüştüm, anlattım... Bu insanların hiçbiri görevlerini yapmadılar! Ben bunun üzerine gizli dinleme yapanlardan davacı olduğumu söyledim. Sadece müfettiş görevlendirip kimlerin dinlendiğini görselerdi 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmazdı! Düşünün 2007'den itibaren yapılan dinlemeler var. Basit bir araştırma ile her şey ortaya çıkabilirdi, yapmadılar..."
Yani "devlet yokmuş" dedim... Devlet adamlığı yokmuş... Peki bugün FETÖ ile mücadele ediliyor mu?
Hanefi Avcı bu konuda da karamsar;
"17 /25 Aralık'ta nihayet Cemaat'in ne olduğunu gördüler. Tüm devlet kurumları bu yapı ile mücadele etmeye başladı. Toplumun tamamına yakını zaten kumpas davaları nedeni ile Cemaat'in karşısındaydı. Ancak bunca güce rağmen hükümet başaramadı. 2.5 yılda örgüt hızla toparlandı, geri çekilmek yerine darbe girişiminde bulundular! Oysa yok edilmeleri mümkündü. Bu kadar yanlış yapan bir iktidarın bugün FETÖ ile mücadelesine nasıl inanalım, nasıl güvenelim?"
15 Temmuz'dan sonra FETÖ'nün elebaşlarının yurt dışına kaçtığını, Adil Öksüz gibi devletin takibinde olan bir kişinin bile kaçmayı "başardığını" söyleyen Avcı, geride kalanlara da hukuk ile değil düşmanlıkla yaklaşıldığını, bunun ilerde sorun olacağını söylüyor;
"FETÖ ile mücadelenin her safhası farklı olmalıydı. Örgütte yer alan iyi niyetli insanları ayırmak ve katılımın önüne geçmek gerekiyordu. Anadolu'da bunlara samimi olarak inanan insanlar var (...) 15 Temmuz'da tüm toplum bu örgütün iç yüzünü gördü. İnsanlara FETÖ'yü terk etme fırsatı verilmeliydi. Ama yapılmadı. Çekirdek kadro kaçtı, geriye halk yığınları kaldı. Zaten kendi haline bıraksan örgütten ayrılabilirlerdi. Ama siz soruşturma yapmadan savunma hakkını vermeden insanları mağdur ederseniz örgüte katılımı özendirirsiniz. Cezaevlerinde bu insanlar örgüte daha da yaklaştırılıyorlar! (...)Düşman mantığı ile değil, hukuk mantığı ile bakmalı Hükümet... suç işleyenler ceza görmeli, işlemeyenler kazanılmalıydı. Yoğun tutuklamalar ve düşman mantığı ile bakılması, hukuktan uzaklaşmak, örgütün ekmeğine yağ sürdü..."
Hanefi Avcı ile bu konuşmanın geniş ve kapsamlı halini TELE 1'de yayınlanan Anında Manşet programında gerçekleştirdik. Avcı her türlü terör olayına karşılık, çözüm olarak; Demokrasi, hukuk, çok seslilik, özgürlük ve insan hakları olgularını sıralıyor... Devletin terör ile ilgili uzmanlaşmış birimlere ihtiyacı olduğunu, iyi bir istihbarat yapılanması ile "erken uyarı sistemini" kurması gerektiğinden söz ediyor.
Çok önemli değerlendirmelerin yer aldığı programın kaydını, internetten isimlerimizi yazdığınızda bulabilirsiniz... Ama asıl önerim bu programı hükümet üyelerinin izlemesidir. Türkiye'nin birleştiği FETÖ ile mücadele konusunda, daha fazla yanlışın önüne belki geçilebilir...