2024 All Rights Reserved.

Hükümet - müteahhit işbirliği... Ulusal çıkarlar mı? Özel çıkarlar mı?

Özgür ve iyi gazeteciliğin kalesi Cumhuriyet’te her gün yazıyor olsaydım her gün sorardım: 

“Vergilerimizi bir avuç işadamına neden akıtıyorsunuz?” 

Şehir hastaneleri ile ilgili beş hafta boyunca, her yazıda yeni bir bilgi paylaşarak bu hastanelere maliyetlerinin en az 25 katı para ödeyeceğimizi anlattık. 

Geçen gün Sağlık Bakanı, yeni bir şehir hastanesinin açılışında konuştu, ancak bizim burada ve TELE 1 ekranlarında gündeme getirdiğimiz hiçbir soruya yanıt vermedi. 

Yandaş müteahhitlere, kamu kaynaklarından üstelik kamu denetimi dışında milyarlarca dolar neden aktarılıyordu? 1 TL’lik iş, kimi yerde 300 katına nasıl yapılabiliyordu? 

AKP’nin üzerinde yükseldiği sermaye grubunu bu kadar ayrıcalıklı kılan neydi? 

Başından bu yana “mega projelerin” karşısında olduğumuzdan değil, maliyetlerinin çok üzerinde yapıldığından söz ediyoruz. 

Köprü-otoyol-tünel garantilerinde büyük sapma

Yalnızca şehir hastanelerine denetim dışı, fahiş, maliyetlerin çok üzerinde milyarlar akıtılmıyor... Hükümet - müteahhit işbirliği ile yani moda adı ile Kamu Özel İşbirliği modeli ile yapılan köprü, havalimanı, tünel, yol yapımlarında da benzer bir servet transferi söz konusu... 

Bütçeyi titizlikle analiz ederek “mega projelerin” olağanüstü maliyetlerini anlamamızı sağlayan Prof. Duran Bülbül, yeni bir inceleme raporunu benimle paylaştı. Raporda yalnızca 7 otoyol ve köprü projelerinin toplam yatırım tutarının 140 milyar TL’yi bulacağı belirtiliyor. 

Raporda bütçeye konulan garanti ödemelerinin sapmasına da dikkat çekiliyor. Ulaştırma Bakanlığı’nın 2017 yılında 3.7 milyar TL’lik ödeneği yıl sonunda 4.7 milyar TL’ye, 2018’de 7.5 milyarlık ödeneği ise 9.4 milyara ulaşıyor. 

Tıpkı şehir hastanelerinde olduğu gibi, tünel-köprü-yol projelerinde de aynı işler arasında farklı fiyatlar ortaya çıkıyor. Sayıştay raporuna yansıyan bir örnek vereyim: 30 metre yüksekliğinde 130 km/h rüzgâra dayanan kule tiplerinde yüzde 50’ye varan maliyet farkları var. Aynı yol üzerindeki aynı kulelerde farklı fiyatlar! 

İlk üç ayda yandaşlara 3.1 milyar tl garanti ödemesi!

 2020 yılında köprü, yol ve havalimanlarının garanti ödemesi için bütçeye 12 milyar 569 milyon 372 bin TL ödenek konuluyor. Prof. Bülbül’ün raporunda, bütçe içine gizlenen garanti ödemelerinin detayları yer alıyor. 

İlk kez okuyacağınız bir tespiti aktarıyorum: AKP hükümeti ekonomik krizin giderek derinleştiği, aralık ayı itibari ile dünyayı sarsacağı belli olan koronavirüs salgını sürecinde yandaş müteahhitlerin ödemelerini tıkır tıkır yapmış. 

Yılın ilk üç ayında garanti ödemesi kapsamında müteahhitlere 3 milyar 185 milyon 206 bin TL ödenmiş! 

Üstelik garanti ödemelerinin yılın başında değil, sonunda yapılması gerekiyorken! 

Atatürk döneminde kırtasiye malzemelerinin fiyatlarının bile yer aldığı şeffaf bütçeden, milyarlarca lira ödemenin perdelendiği karanlık bütçeye!.. 

*** 

Yapılan ödemelerin perde arkasına bakmak istediğimizde karşımıza çıkan “ticari sır” kavramını geçen haftaki yazımda paylaşmıştım. 

“Halkın parasını ödediği hiçbir işte sır kavramı olamaz” diye tekrar edelim. 

 Devlette sır, yalnızca ulusal güvenlik konularında geçerlidir... 

Ne dersiniz?

AKP’nin ticari sırları ulusal çıkarları mı, özel çıkarları mı koruyor?