2024 All Rights Reserved.

İki resim arasındaki fark: Rant-Beton-Hukuksuzluk

Değerli Dostum, Tarihçi -Yazar Sinan Meydan ile program çekimi için buluştuğum Büyükçekmece'yi bunca yıl sonra görüp tanımış olmaktan doğrusu utandım...

Çekim için bir kaç gün geçirdiğim İstanbul'un batı yakasındaki bu şirin ilçe, tüm altyapı, imar ve çevre sorunlarını çözmüş, eşine az rastlanır, yaşamaktan mutluluk duyacağınız bir kente dönüşmüş...

Marmara denizine koç başı gibi uzanan 25 km uzunluğundaki sahil şeridi; yürüyüş, spor, bisiklet, çocuklarla geçirilecek keyifli zamanlar için özel olarak düzenlenmiş.

Sinan Meydan da, iki güzel kızı ve eşi Özlem ile Büyükçekmece'de yaşıyor. Benim ranta teslim olmamış, kulesiz, gökdelensiz, ortalama 3 kat olan şehircilik karşısındaki şaşkınlığımı görünce "Biz buradan ayrılmayı hiç düşünmüyoruz" diyor. "İstediğimiz herşey Büyükçekmece'de var..."

Sanatçı Suat Suna söze giriyor; "Plajımız mavi bayraklı, siz bir de yaz aylarında bu sahili görün" diye ekliyor...

Yazları kentin nüfusu 4 katına çıkıyor... Bodrum'a, Alaçatı'ya alternatif plajları ve güzel insanları var Büyükçekmece'nin...

Anadolu'dan Avrupa'ya geçiş güzergahında olduğu için yüzlerce yıl konaklama ve dinlenme merkezi olması Büyükçekmece'ye dinginlik katmış... sokaklarında gezmekten keyif alıyorsunuz... İnsanlar birbirini tanıyor, selamlaşıyor...

**

Hatırlayın; İstanbul'u 25 yıldır yöneten kendileri değilmiş gibi; gökyüzünü delen kulelere, afet halini almış trafiğe bakarak; "İstanbul'a ihanet ettik" demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan...

İşte o büyük rantın; kentleri insanları ile birlikte yutan kepçeleri, dozerleri Büyükçekmece'ye girememiş...

"Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir" sözü burada da karşımıza çıkıyor... Kenti 5 dönemdir yöneten ve adı Büyükçekmece ile bütünleşen Dr. Hasan Akgün'e uğruyoruz. Büyükçekmece başarısının mimarına...

Belediye binasını görmelisiniz...  Sanki Roma'nın görkemli kent meydanlarından ışınlanıp Büyükçekmece'nin ortasına oturtulmuş... Üzerinde bir saat kulesi bulunan bina Selçuklu'dan, Ortaçağ mimarisine, dünyanın en güzel mimarlık eserlerinden esintilerle inşa edilmiş... Hasan Akgün her metrekaresini kendisi tasarlamış...

Şöyle söyleyeyim; evinizin Büyükçekmece Belediye Binası'na bakmasını isteyeceğiniz türden bir bina...

 

**

Bir pazar günü bunca gündem başlığı varken köşemde Büyükçekmece'yi anlattım... Çünkü AKP'nin ranta dayalı şehirleşme modeline karşı, insan ve mutluluk odaklı kentleşmeye en çarpıcı örneklerden biri bu ilçe...

Aslında yazılacak çok hikayesi ve başarısı var... Ancak ben bir tehlikeye dikkat çekmek istiyorum...

Yerel seçimlere son sayarken Büyükçekmece'nin AKP'li Belediye Başkan Adayı da belli oldu... Şu anda İstanbul'u yöneten Mevlüt Uysal...

Mevlüt Uysal'ın belediye başkanlığı, beton ve rant ekonomisi ile eş anlamlı...

Kadir Topbaş'ın istifası ile Başakşehir Belediye Başkanlığı'ndan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başına getirilen Mevlüt Uysal'ı kamuoyu,  Bahçeşehir'deki muhteşem göleti betona teslim etmesi ile hatırlıyor...

Yalnızca bu hikaye bile Büyükçekmece'yi nasıl bir tehlikenin beklediğini anlatıyor;

Bahçeşehir 1999 yılına kadar Büyükçekmece Belediyesi'ne bağlıydı. Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün "Gölet Park" projesi ve çevre düzenlemesi ile  Bahçeşehir; "Dünyanın en güzel uydu kenti" ödülünü aldı...

Ancak aynı ilçe daha sonra Mevlüt Uysal başkanlığındaki Başakşehir'e bağlandı... "Dünyanın en güzel uydu kenti" Mevlüt Uysal ile beton kente dönüştü!

Ödüllü "Gölet Park" imara açıldı! Yargı kararları ve Bahçeşehir halkının isyanı betonlaşmaya engel olamadı!

Bakın, AKP belediyeciliğine tipik bir örnekti bu anlattığım... Bahçeşehir'i  ödüllü kent yapan Başkan'a karşı, aynı yeri betona gömen Başkan Büyükçekmece'de yarışıyor!

İstanbul'u boğan, çözümsüzlüğe sürükleyen, İstanbul'da yaşamayı "sürgün yeri" haline getiren zihniyet ile İstanbul'un batı kıyısında "mutlu kent" inşa eden akıl arasındaki farka dikkatinizi çekiyorum...

Yalnızca Büyükçekmece değil, Türkiye'nin dört bir yanı "betonla beslenen" katledici bir kent yağmasının tehdidi altında...