2024 All Rights Reserved.
Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez'in Nobel Edebiyat Ödülü alan romanı; işleneceği herkes tarafından bilinen ancak engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir cinayeti anlatır.
Adı Kırmızı Pazartesi'dir...
Önlenebilir olan ama önlenmeyen bir cinayet...
CHP'li Sezgin Tanrıkulu 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili olarak bu benzetmeyi yaptı. CHP hazırladığı raporda 15 Temmuz kalkışması için; "öngörülen, önlenmeyen ve sonuçlarından yararlanılan kontrollü darbe girişimidir" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu darbe girişiminin neden öngörülebilir ve önlenebilir olduğunu da yaptığı basın toplantısında açıkladı.
Erdoğdu; FETÖ terör örgütünün Hususiler olarak bilinen kolunun darbe hazırlığı yaptığını, bu hazırlığı Fuat Uğur'un Türkiye gazetesindeki köşesinde 3 kez yazdığını, MİT'in "gerekli istihbaratı sağlayamadık" açıklamasına inanmadıklarını belirtti. Darbe girişimi sürecindeki soru işaretlerine dikkat çekti...
***
CHP'nin kontrollü darbe ifadesini yandaş basın sulandırıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun darbeye "kontrollü" diyerek darbecileri akladığını iddia ediyorlar. CHP'nin darbe girişimine tiyatro dediğini öne sürüyorlar...
Yani yine alışık olduğumuz yalanlarla bezeli bir algı operasyonu...
Daha önce yazdım;
15 Temmuz Darbesi'ne "tiyatro" diyenler bizzat darbeyi gerçekleştirenler ve onların destekçileridir... Yani FETÖ'cülerdir... Bu hain darbe girişimine mizansen demek ya da Erdoğan'ın kendi kendine darbe yaptırdığı iddiasında bulunmak darbecileri desteklemektir.
CHP böyle söylemiyor. "Darbeciler vardır" diyor, "masum insanlara kurşun yağdırmışlardır" diyor, "15 Temmuz, hainlerin darbe girişimidir" diyor, "bu kalkışmanın katilleri ve planlayıcıları cezalandırılmalıdır" diyor, "darbenin siyaset ayağı da ortaya çıkarılmalıdır" diyor...
Ancak CHP, iktidarın aksine, darbecilerin önceden bilindiğini, darbe yapılacağının tespit edildiğini, buna rağmen iktidarın bu kalkışmayı sokakta bastırmayı tercih ederek sonuçlarından faydalanmayı hesapladıklarını iddia ediyor...
CHP'nin iktidar ile ayrıştığı nokta net...
Buna karşılık "CHP darbecilerle iş birliği yapıyor" yalanı yerine, soru işaretlerini ortadan kaldırmaya çalışmak, hainlerin cezalandırılması ve şehitlerin hatırası için daha iyi olmaz mı?
*****
Bu raporu kim hasıraltı etti?
***
FETÖ'nün siyasi ayağı ile ilgili CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ısrarlı soruları yanıtsız kalıyor. Malum komisyon da, raporunu tamamladığında herkesin zekası ile dalga geçer gibi; darbe girişiminin siyasi ayağının olmadığını öne sürmüştü.
Size 2006 yılında yapılmış bir suç duyurusunu hatırlatacağım.
Suç duyurusunu yapan kişi AKP'nin ilk dönem milletvekillerinden Emin Şirin...
Emin Şirin, Fethullah Gülen'in uzun yıllar en yakınındaki kişi olan Nurettin Veren ile konuşmuş; Veren'in, Gülen örgütlenmesi ile ilgili olarak anlattıkları karşısında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu...
AKP'nin Gülen Cemaati ile ortak olduğu günlerdi...
Nurettin Veren, Gülen cemaatinin devletin en gizli birimlerine kadar sızdığını anlatıyor, Gülen'in devleti ele geçirme planından söz ediyordu.
Elbette bu iddialar merkez medya ve yandaş basında yer bulamıyordu.
Nurettin Veren o dönemde benim de kurucuları arasında yer aldığım Kanaltürk ile Ulusal Kanal'da konuşabilmişti!
Emin Şirin, Nurettin Veren ile katıldığı programın deşifresini yaptırmış ve Veren'in vahim iddiaları ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.
Emin Şirin'in suç duyurusu yaptığı bir başka konu FETÖ'nün Maliye içindeki elemanlarının bazı gazetecilerin hesaplarını yasa dışı takip altına aldıkları iddiasıydı... Gazeteci Emin Çölaşan bu gerçeği köşesinde yazmıştı. Hesapları didik didik edilen gazetecilerden biri de bendim...
Emin Şirin'in o dönemde dokunanı yakan Gülen Cemaati ile ilgili yaptığı suç duyurusu hasıraltı edildi!
2006 yılında yapılan bu suç duyurusunu kimler halının altına süpürdü?!
O soruşturmanın gereği yapılsaydı, üzeri örtülmeseydi Türkiye 15 Temmuz darbe girişimini yaşamayacaktı!
Gazeteci Aytunç Erkin, "Kardan Adam" kitabında Emin Şirin'in tarihe tanıklık eden mücadelesini kaleme aldı. Şirin, verdiği mücadelenin karşılığı olarak kumpas davalarında liste başı arananlar arasında yerini aldı!
Bugün darbe girişiminin siyasi ayağını arayanlar, 2006 yılındaki suç duyurusunun nasıl kapatıldığına da bakıvermeli...