2024 All Rights Reserved.
Man Adası Belgeleri, Zarrab Davası derken Türkiye'de "yeni gündem" bombaları ardı sıra patlamaya başladı.
ABD Başkanı Trump'ın "İsrail'in Başkenti Kudüs'tür" küstahlığı, Erdoğan'ın Yunanistan ziyaretinde "Lozan'ı tartışmaya açması" ve eş zamanlı içerde CHP'li Ataşehir Belediyesi'ne yönelik operasyon, AKP'nin yolsuzlukların odağında olduğu gündemi bir anda, bir kaç yerinden deliverdi...
Herbiri önemli ve tartışılmalıdır. Ancak Zarrab Davası'ndan yansıyan iddialar ve Türkiye'yi saran yolsuzluk ekonomisi unutturulmamalıdır.
***
Gazeteci meslektaşım Ceyda Karan sıcağı sıcağına telefon açtı:
"Erdoğan bugün Yunanistan'da, hem ziyareti hem de Ege Adaları'nda senin de katıldığın eylemi ve işgal iddialarını konuşalım" dedi.
Sputnik'te yayınlanan söyleşide bu köşede yer verdiğim, gazetemiz yazarlarınca da sıkça dile getirilen, Ege'de işgal edilen Türk adalarını konuştuk. Erdoğan'ın "Lozan'ı güncelleyelim" açıklamasının şaşkınlığı üzerimizdeydi!
Bakın ne diyordu Erdoğan:
"Aslında, dünyada tüm yapılan anlaşmaların zamanın akışı içerisinde güncellenmesi gerekir. Lozan'ın da bu şekilde tüm bu gelişmeler karşısında bir güncellenmeye ihtiyacı var. Bu güncellenme, sadece Türkiye için değil Yunanistan için de faydalı olabilir..."
Yani "Türkiye'nin tapusudur" diyerek altını çizdiğimiz kurucu anlaşmamız Lozan'ı, bizzat Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı tartışmaya açıyordu!
Karşılığında ise Yunanistan Başbakanı Çipras, "Lozan'ı güncellemek mümkün değildir" diyerek kestirip attı tartışmayı... Çipras'ın bu açıklaması; "Türkiye yerine Yunanistan Lozan'ı savundu!" şeklinde bir algıya neden oldu ama gerçek bu değil!
"Yunanistan Lozan'ı savunamaz" çünkü yıllardır onu delmek ve işlevsiz hale getirmek için her türlü numarayı yapıyor. Ege'de 18 adamız ve bir kayalığımızı işgal eden Yunanistan değil mi?
Erdoğan'ın tam da bu konuları gündeme getirmesi gerekirken açıklamanın devamındaki şu sözlerine ne demeli? "Zaman zaman bakıyorsunuz bir adadan dolayı hemen ortalığı karıştırıyorlar. Bunların aşılması lazım diye düşünüyorum. Güncelleme derken, A'dan Z'ye bir değerlendirmeye tabi tutulabilir. Yunanistan'ın da rahatsız olduğu bazı madde başlıkları olabilir. Bunlar oturulup konuşulur."
"Bir adadan dolayı ortalığı karıştırıyorlar" diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan...
Bir ada değil, bir kayalık bile olsa Türkiye'nin egemenlik hakları ihlal edildiğinde "ortalığın karışması" için yeterli olmalıdır... Sözünü ettiğimiz Vatan toprağıdır... Kaldı ki burada, toplamı Kıbrıs büyüklüğünde olan adalarımız söz konusu.
***
Milli Güvenlik Kurulu Eski Genel Sekreteri Ümit Yalım ile konuşuyorum. Yani işgal skandalını ortaya çıkaran, belgeleyen ve takipçisi olan emekli asker ile... Borcunu dahi Osmanlı'nın ödediği işgal edilen adalarımızla ilgili şunları söylüyor: "18 Türk adası ve 1 kayalık 2004 yılından beri Yunan İşgali altındadır. Bu adalara 13 Yunan askeri Üssü açılmış, üslere 5 binden fazla Yunan askeri yerleştirilmiştir. Top, uçaksavar, havan gibi ağır silahlarla donatılmışlardır"
Ümit Yalım hukuki süreci de uzun uzun anlatıyor, yer olmadığı için detayına girmiyorum. Türk kamuoyunun Erdoğan'ın Yunanistan ziyaretinden beklentisi şunlardı:
* Yunanistan'a, adalarımızın işgali ile ilgili bu şımarıklığının ve cüretinin hesabını sormalıydı.
* Lozan'ı tartışmaya açmak değil, Lozan'a sahip çıkmalıydı.
* Yunanistan'ın Lozan'ı ve uluslararası anlaşmaları Ege'de ihlal ettiğini söylemeliydi.
* Yunanistan'ın, Ege'deki kendi adalarını bile silahlandırması yasak olduğu halde, Türk adalarına hangi hakla asker çıkarıp bayrak diktiğini sormalıydı.
* Türkiye'ye ait işgal edilen adalardan, Yunan askerlerinin ve üslerinin derhal çekilmesini istemeliydi.
Peki ne konuşuldu? Yunanistan'da yaşayan Türklere, müftülerin neden seçim ile değil de atama ile gönderildiği...
***
"Çipras Lozan'ı savundu" diyenlere Yunan Başbakan' ın aynı gün sarf ettiği şu sözünü hatırlatıyorum:
"Lozan anlaşmasının güncellenmesi için diğer 9 ülkeyi de aynı masaya toplamamız lazım..."
Yani diyor ki; Lozan'ı deleceksek, Türklere Sevr'i dayatan diğer paydaşlar da masada olmalı!
Lozan'ı orasından burasından çekiştirmek, Türkiye'ye emperyalist devletlerin Sevr'i yeniden dayatması ile son bulur! Memlekette 40 senedir huzur bırakmayan terör örgütlerinin de, FETÖ'yü destekleyen güçlerin de nihai amacı Türkiye'nin parçalanmasıdır.
Lozan'ın yırtılıp, Sevr'in yeniden hortlatılmasıdır.
Bu gerçeği en iyi bilmesi gerekenlerin Lozan'ı tartışmaya açması şaşkınlık vericidir.
İddia edildiği gibi; yolsuzluk gündemini perdelemek için Lozan'ı tartışmaya açmak, Türkiye'nin milli güvenliği ile oynamaktır.