2024 All Rights Reserved.
Aziz Nesin, oteli saran ateşin ve dumanın içinden güçlükle kurtulup itfaiye merdivenlerine ulaşabilmişti.
Ancak daha merdiveni yarılamışken oteli saran güruhun hedefi haline gelmişti. Geride cehennem, önünde linç vardı. İki ölüm arasında düşünürken, görevlilerden biri onu yumruklamaya başladı. Aziz Nesin’i kurtarmakla görevli kişi, onu öfkeden cehennem zebanilerine dönmüş kalabalığın içine attı.
Nesin yaralı olarak mucize eseri kurtulabildi o gün... Ancak 33 aydın, 2 otel görevlisi Sivas’ta cehalet ve karşıdevrim ateşinin yaktığı otelde hayatını kaybetti.
Üzerinden 26 yıl geçti... Zehirli gıdası; din istismarı, hurafe, cahillik olan karşıdevrim süreci; Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı hâlâ devam ediyor...
O gün “Yakın ulan yakın” seslerinin yükseldiği karanlık tiyatronun benzerini daha üç ay önce Ankara’nın Çubuk ilçesinde görmedik mi? CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na saldıran, aracını taşlayan, onu bir eve sığınmak zorunda bırakan öfkeyi kazıdığımızda, altında yine aynı zebaninin resmini görüyoruz.
O zebaninin adı “emperyalizm”dir... En yakın dostu, dini istismar eden, kutsal değerleri kendi kişisel çıkarlarının oyuncağı haline getiren simsarlardır.
Ülkemizi sömürmek isteyenler, dini sömürenlerle işbirliği içindedir.
Karşılarındaki güç; Atatürk Türkiyesine inanan, Cumhuriyet aydınlanmasını savunan milyonlar ve öncüleridir. Ergenekon, Balyoz ve benzeri kumpas davalarının, devletin kılcal damarlarına sızdırılan FETÖ’nün ve şimdi de FETÖ’nün yerini alan benzer yapılanmaların arkasında hep ayrı karanlık fotoğraf vardır.
Madımak’ta Cumhuriyet’e karşı yakılan ateş küllenmiş ancak sönmemiştir. AKP iktidarı döneminde belediyelerden bazı vakıf ve derneklere milyonlarca lira aktarılması, aydınlanma karşıtı tarikatların olağanüstü para ve güç birikimine kavuşması milli bir sorun olarak değerlendirilmelidir.
Emperyalizmin, işbirlikçileri ile Sivas’ta olduğu gibi katliamlar yapabildiğini, askeri ve sivil darbeler tertiplediğini Türkiye büyük acılarla deneyimledi.
Sivas Katliamı’ndan 26 yıl sonra, yerel seçimlere yansıyan iyilik hareketi, demokrasi ve hukuk talebi, birlikte yaşama isteği, umudumuzu diri tutuyor.
İzmir’den İstanbul’a, Muğla’dan Aydın’a... Vatandaşı seçmen değil insan olarak görenler yönetimde... Her şey çok güzel olacak ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...
Çünkü Cumhuriyet var... Cumhuriyet ışık saçar...
Cumhuriyet’in olduğu yerde karanlık olmaz...