2024 All Rights Reserved.

Mansur Yavaş; çalan belediyecilikten çalışan belediyeciliğe...

Önce bomba haberin ayrıntılarını aktarayım;

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş son derece kibar bir üslupla "israfı önleyeceğim" diyerek bir ihalede 800 milyon TL'lik tasarruf yaptığını açıkladı.

Ortalama zekada olan herkes bu büyük farkın yalnızca "israf" ile açıklanmayacağının farkındadır.

Peki neydi bu iş?

Melih Gökçek döneminde 2 yıllık ihale ile verilen; park ve bahçelerin bakım işi ve yeni ağaçların, bitkilerin dikimi işi...

Bu iş karşılığında Ankara Büyükşehir Belediyesi; 2 yıl için; 2 milyar 30 bin TL şirketlere para aktarmış.

Tanesi 26 bin TL'den ağaçlar satın alınmış!

Yani yıllık 1 milyar TL, park - bahçe bakımı ve ağaç dikim işine harcanmış.

Mansur Yavaş ne yapmış?

İhaleyi açık ihale haline getirmiş. Tek bir ağaca 26 bin TL gibi inanılmaz rakamlar ödemeyi reddetmiş. Daha önce yüzde 13 indirim yapan firmalar rekabete açık yeni ihalede yüzde 60 indirim yapmak zorunda kalmışlar. Daha ilk adımda 505 milyon TL'ye yapılan işin aynısını 188 milyon TL'ye yaptırmış.

***

Ben bu ağaç hikayesini bir yerlerden hatırlıyorum...

Gazeteciliğim ilk yıllarıydı... 1994-96 arasında İstanbul'da park bahçe ve yol kenarlarına dikilen ağaç işleri ile ilgili olağanüstü paraların belediyeden - o dönemde AĞAÇ AŞ adlı iştirakten - şirketlere aktarıldığını haber yapmıştım.

"İsraf" öyle büyüktü ki, bataklıklarda yetişmeye uygun bazı ağaç türlerinin İtalya'dan getirilerek yol kenarlarına dikildiğini yazmıştım. Ağaçlar kuruyor ancak yerine yenileri dikiliyordu!

***

Mansur Yavaş kendisinden beklendiği gibi tertemiz bir sayfa açtı belediyecilikte...

İhaleleri canlı yayınlayarak şeffaf belediyeciliğin, yetimin hakkının nasıl harcandığının örneğini gösterdi.

Dün telefonla konuştuk, "şeffaf ekran" diyerek ihaleleri kent merkezlerindeki büyük ekranlardan yayınlamayı, süreci vatandaşa göstermeyi düşündüğünü söyledi.

***

Dünyanın en büyük fırsatlarını barındıran Türkiye'de hala yoksul, eğitimsiz ve mutsuz yaşamanın nedenidir yolsuzluklar...

Geçmiş iktidarlar döneminde de "bal tutan parmağını yaladı!"

Her iktidar kendi zenginini yarattı. Ancak hep söylüyorum AKP döneminde yolsuzluklar kurumsallaştı! Yolsuzluk ekonomisi siyaseti finanse etmesinin yanı sıra; toplumu gericileştiren, bağımlı kılan, bireylerin özgürlüğünü elinden alıp onları padişahın post modern kulları haline getiren sistemin kaynağını oluşturdu.

Yolsuzluk ekonomisi Türkiye'de yaşanan yoksulluğun da baş nedenidir...

Seçmen her iktidar, her yönetim döneminde yaşanan yolsuzlukları öylesine kanıksadı ki; AKP döneminde, "çalıyorlar ama yapıyorlar" diye sosyoloji, sosyal psikoloji bölümlerinde araştırma konusu olması gereken sloganlar ortaya çıktı.

Mansur Yavaş gösterdi; kendi kibar üslubu ile; "israf" olmadan da hizmet yapılabiliyormuş!

İzmir'de Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal'a bakın... Kurumda 45 gün içinde 2 milyon TL'lik tasarruf sağladı.

Ekrem İmamoğlu'nun 18 günlük! başkanlığı döneminde yaptıkları hepinizin malumu...

Alkışlar, Türkiye'nin yolsuzluk çölünde dürüstlüğe susamış seçmenlere umut olan belediye başkanlarına...

Bu daha başlangıç...

Her şey çok güzel olacak...