2024 All Rights Reserved.
2017 yılı Ekim ayıydı... Melih Gökçek'in küçük imparatorluğuna veda ettiği tarih...
Daha doğrusu veda etmek zorunda kaldığı...
Sahi, şu sorunun yanıtını bilen var m?
23 yıl Ankara'yı yöneten Melih Gökçek tek kelime edemeden neden görevinden alındı?
Seçimle gelen Gökçek, Erdoğan'ın bir sözü ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na neden veda etmek zorunda kaldı?
Bu soru hâlâ yanıt bekliyor...
*
Uzun süredir sessizliğini koruyordu Melih Gökçek... şimdi yeniden sahnede!
Sahibi herkesin bildiği sır olan Beyaz TV'de sözde "bomba açıklamalar" yaptı.
Mansur Yavaş'ın Makedonyalı olmasından tutun FETÖ'cü olmasına kadar bildik saldırgan üslubu ile demediğini bırakmadı...
Gökçek FETÖ dedikçe, aklıma Bülent Arınç'ın Gökçek ile ilgili; "Ankara'yı parsel parsel cemaate sattı" açıklaması geldi.
Gökçek konuştukça Yavaş'ın oy oranı artıyordu...
Oysa AKP'nin Ankara adayı Mehmet Özhaseki değil mi? Üstelik sakin üslubu ile doğrusu fena bir kampanya da yürütmüyor...
Melih Gökçek hangi sıfatla Mansur Yavaş'ı hedef alıyor?
Bir takım endişeler su yüzüne mi çıktı?
Daha şu açıklamanın mürekkebi kurumadı;
Melih Gökçek'in koltuğu zorunlu olarak bıraktığı Mustafa Tuna; "Eskiden (Gökçek zamanında) 30 bin TL olan aylık hafriyat gelirimiz şimdi 15 trilyon lira oldu!" dedi.
Ne demek bu?
Mustafa Tuna'ya sordular; "Sadece durum tespiti yaptım, polemiğe girmek ve kimseyi hırsızlıkla suçlamak istemem" dedi...
Ankara'nın emanet edildiği Mustafa Tuna'nın her hangi bir ilçeden aday olmasına kesin gözle bakılıyordu... Ne oldu dersiniz?
Artık muhtar bile olamaz...
*
Ve Mansur Yavaş, değerli meslektaşım İsmail Küçükkaya'ya konuk oldu...
Güvensiz-hileli-şaibeli seçimin en büyük mağdurlarındandı... Bir önceki seçimde Melih Gökçek ile yarışmıştı; "Ben öndeyken ekranlar dondu. Halen Çankaya'dan sonuçlar geliyordu. Sabah bir uyandık işler değişmiş. 2014 yerel seçimlerinde Sayın Gökçek'in bir yanında Adalet diğer yanında İçişleri Bakanı vardı..." diyor Mansur Yavaş...
"Sandığa sahip çıkmak boynumuzun borcu"...
Yapılan anketlerde Mansur Yavaş önde ve bu fark her geçen gün açılıyor. Ancak seçmen hile ile bir kez daha seçim kaybetmekten endişeli...
Önceki seçimde bir çok oyun boşa gittiğini söyleyen Mansur Yavaş'ı aradım. "Asla tekrarlanmayacak" dedi...
"Her okula bir kişi denk gelecek şekilde 2100 avukatımız görevli olacak. Her iki partimizin tüm sandık görevlilerini kontrol ediyoruz. Mazereti olanları yeniliyoruz. Benim kendi gönüllülerim de var. O gün hiçbir sandığı boş bırakmayacağız."
Yavaş, birbirinden bağımsız 4 ayrı mobil uygulama ile sonuçların da zamanında tek bir merkezde toplanacağını söylüyor.
Mansur Yavaş'a "Parmak boyasını yeniden getirmek iyi olmaz mı?" diye sordum. "Kesinlikle iyi olur" dedi.
Parmak boyası başvurusu YSK'da!
Bir kişinin birden fazla oy kullanmasına engel olacak parmak boyası uygulamasının yeniden getirilmesi için hem yazıyor hem de TV programlarımda konuklarımla tartışıyorum.
Uygulama 2007 yılında kaldırılmıştı. O günden beri her seçim şaibeli geçti.
Geçen yıl CHP'li Ali Özcan, parmak boyası uygulamasının yeniden gündeme getirilmesi için kanun teklifi vermişti. AKP ve MHP reddetti!
Geçtiğimiz hafta ise İYİ Partili Lütfü Türkkan benzer bir kanun teklifinde bulundu. Kendisini aradım; "Kanun teklifimin bu seçimleri kapsaması hukuken mümkün değil ancak bir baskı unsuru olması ve toplumda farkındalık yaratması için bu teklifte bulundum" dedi...
Türkkan, 31 Mart yerel seçimleri ile ilgili parmak boyası uygulaması kararının YSK'ya ait olduğunu, İYİ Parti'nin bu konudaki başvurusunun ise henüz yanıtlanmadığını belirtti.
Ne dersiniz?
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bizi şaşırtabilir mi?
Yapılan itirazlara karşı kör sağır ve dilsizi oynayan YSK, parmak boyası uygulamasını geri getirir mi?
Bana sorarsanız; kim parmak boyasına itiraz ediyorsa o potansiyel hırsızdır..
YSK, hâlâ zaman varken toplum üzerindeki bu büyük endişeyi kaldırabilecek mi?