2024 All Rights Reserved.
Ekonomide, siyasette, dış politikada Türkiye sıkıştı.
Ucube başkanlık sistemi, sorun çözmek yerine sorun biriktiriyor...
Saray’da aşırı güç birikimi, güç zehirlenmesine neden oldu... Erdoğan, halkın yakıcı gündeminden ve gerçeklerden koptu...
Milyonlarca yoksula, valiler, kaymakamlar, muhtarlar üzerinden doğrudan yapılan gelir desteği de artık yeterli değil, çünkü ülkenin büyük çoğunluğu yardıma muhtaç hale geldi!
Yani...
AKP için iktidarın sonu... Bu nedenle Cumhur İttifakı azalan oylarını geri kazanmayı bırakıp Millet İttifakı’nı bölmeyi öncelikli gündem yaptı...
En zayıf halkaya yükleniyorlar: İYİ Parti ile HDP arasındaki görünmez bağa...
*
Ekrem İmamoğlu’nun koparılmak istenen bu halkayı tam tersine, paylaştığı mesajla bir araya getirmesi siyaseti karıştırdı... İmamoğlu, mesajında hem İYİ Parti lideri Meral Akşener’in hem de HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlamıştı.
Beklenen oldu ve İYİ Parti içinden mesaja tepki yükseldi. İmamoğlu, cümlelerini “iyi duygularla” yazdığını ifade ederken Meral Akşener ise krize dönebilecek süreci yine ustaca yönetti... Tansiyonu düşürdü.
*
İmamoğlu’nun aslında var olan ancak yokmuş gibi davranılan zincire fener tutması; iyi mi oldu, kötü mü?
Yani Saray, ısrarla dikkat çekerek, üzerine giderek, görünür kılarak Millet İttifakı’nı en zayıf yerinden dağıtmaya çalışırken, İmamoğlu’nun beklenmedik zamanda sanki o plana destek olur gibi HDP/İYİ Parti ilişkisine ışık tutması nasıl bir sonuç yarattı?
Ben, çok iyi olduğu kanaatindeyim...
Türkiye’nin cesarete en çok ihtiyaç duyduğu süreçten geçtiğine inanıyorum.
Bazı yaraları iyileştirmenin yolu, o yaraya neşter atmakla mümkün oluyor.
İmamoğlu bilerek ya da bilmeden o neşteri attı ve hem iktidar kanadından hem de muhalefetten konu ile ilgili bir tepki boşalması oldu...
Yani Saray’ın HDP-İYİ Parti üzerinden yaratmak istediği büyük depremin şiddeti azaldı.
*
Millet İttifakı, Cumhur İttifakı’na karşı “utangaçlıktan” kurtulmalıdır...
Her parti Millet İttifakı içinde kendi gibi olmalı, kendini ifade edebilmelidir...
Erdoğan’ın “yamalı bohça” diye küçümsediği ittifak tersine demokrasi ve çoğulculuğun bir aynasıdır. Türkiye’nin ihtiyacı olan kucaklaşmadır.
İttifakın her parçası, büyük sorunlarda TBMM’yi çözüm merkezi olarak konumlandıracak, terörü lanetleyecek, hukuku ve demokrasiyi yeniden var etmek için çaba harcayacak, empati yapacak cesareti göstermek zorunda...
Pervin Buldan’ın siyasi düşüncesine, terör örgütü ile ilgili “yumuşatıcı” ifadelerine katılmam mümkün değil... PKK bir terör örgütüdür. Ancak HDP de Pervin Buldan’dan ibaret değil... Özellikle HDP seçmeni...
Millet İttifakı, tepede oluşmuş bir ittifak gibi görünse de Türkiye için önemi ve değeri aslında demokrasi, barış, huzur, adalet temelinde tabanda karşılık bulması... Bu nedenle ittifak için en büyük tehlike, yine ittifakın içinde, vitrindeki isimler...
İmamoğlu “kral çıplak” dedi... Millet İttifakı’nın utangaçlığından kurtulması için bir fırsat yarattı... Saray’ın yaratmak istediği depremin enerjisini boşalttı...
*
Millet İttifakı, HDP’yi kapatma girişimi ve fezlekeler konusunda tuzağa düşmedi. Hem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem de İYİ Parti lideri Meral Akşener, topluma sürecin arka planını son derece ikna edici bir dille aktardı.
Yüreğimizi dağlayan Gara operasyonunda cesaret yeniden ortaya çıktı ve hükümetin büyük hataları deşifre edildi...
İmamoğlu, Saray’ın döşediği mayın tarlasında cesur adımlar atıyor...
“Cesaret uçurtma gibidir. Ters rüzgârlar onu yükseltir...”