2024 All Rights Reserved.

Mega projeler, mega şirketler ve ticari sır! Müteahhitler Meclis’in üzerinde mi?

Parasını halkın ödediği işlerde sır kavramı olmaz...

Sadece Türkiye’ye özel bir durum bu!

Şehir hastaneleri, yol, köprü, tünel, liman ve havalimanı gibi kamu - özel işbirliği ya da yap-işlet-devret modeli ile yapılan projelerde, ne zaman maliyetleri sorgulasak karşımıza “ticari sır” kavramı çıkıyor...

“Ticari sır” vergilerimizden yandaş müteahhitlere aktarılan milyarlarca liralık ödemelerde, örtü görevini üstleniyor...

Neyin örtüsü?!

Şehir hastaneleri ile ilgili 4 hafta boyunca sarsıcı dizi haberlere imza attık. Hastanelerin maliyetlerinin görünenin çok üzerinde olduğunu, Türk ekonomisinin bu maliyetleri kaldıramayacağını ortaya çıkardık.

Hükümetin yandaş müteahhide ödediği bir yıllık hastane kirası ile devletin kendisine bir hastane yapabileceğini anlattık. 25 yıl boyunca sadece bir şehir hastanesine ödenecek kira parası ile aslında 25 hastanenin yapılabileceğini rakamlarla ortaya koyduk... ( İlk kez okuyanlar geçmiş yazılarıma bakabilirler)

 Tüm bunları araştırırken karşımıza çıkan kavram hep aynıydı... “Ticari sır”...

 *

Prof. Dr. Duran Bülbül’ün şehir hastaneleri ile ilgili inceleme raporu olmasa hükümetin “mega rüyasının” vatandaş için nasıl bir kâbus olduğunu anlayamayacaktık.

Meclis’te konunun takipçisi olan CHP’li Fikret Şahin’in Plan Bütçe Komisyonu’ndaki soruları da yine aynı kavram -ticari sır- gerekçe gösterilerek yanıtsız kalmış.

Oysa devleti yönetenlerin hesap verme zorunluluğu var! Çünkü harcadıkları para vatandaşın ekmeğinden kestiği, alın teri, göz nuru vergilerden oluşuyor!

Kamu kaynaklarının nasıl kullanılacağı, 5018 sayılı yasa ile karara bağlanmış.

O kadar açık ki, bir örnek vereyim: Mali Saydamlık, madde 7: “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesinde ve kullanılmasında denetimin sağlanması için kamuoyu zamanında bilgilendirilir” diyor...

Madde 8, hesap verme sorumluluğunu anlatıyor... 

Sağlık Bakanlığı şehir hastaneleri ile ilgili Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nu uygulamıyor! Yalnızca Sağlık Bakanlığı değil, Ulaştırma Bakanlığı da aynı şekilde... Kamu-özel işbirliği yani hükümet - müteahhit işbirliği ile yapılan milyarlarca liralık projelerin tamamında bu kanun devre dışı!

Tuz koktu ise daha neyi, nasıl anlatabiliriz?!

*

“Müteahhitlerle yapılan sözleşmeleri açıklayın” diyoruz ama kapı duvar!

Müteahhitlerin bildiği, kredi veren kuruluşların bildiği, müteahhitlerle anlaşma yapan hükümet yetkililerinin bildiği sözleşmeleri halk bilmiyor!

Parasını biz ödüyoruz, vergi verenler ödüyor ama kime, nasıl, ne kadar para ödediğimizi bizden gizliyorlar!

Sır sözleşmeleri, halkın iradesini temsil eden TBMM de bilmiyor! Meclis, müteahhitlerin önünü açmak için, kredi kuruluşlarının taleplerini yerine getirmek için, özel yasa çıkarılmasında bile kullanılıyor.

Yani müteahhitler ve kredi kuruluşları Türk milletinin egemenlik hakkını, bütçe hakkını temsil eden Gazi Meclis’in bile üzerinde, öyle mi?!

“Meclis mi kaldı?” dediğinizi duyar gibiyim... Sorun da bu zaten... Alışmak!

Devletin kurum ve kuruluşları yok edilirken, devlet bir aile şirketi haline dönüşürken tüm çöküntüyü izlemekle yetinmek...

*

Mega projelere bakın, mega yatırımlara... vergilerimizi harcarken ticari sır örtüsünün gerisine saklanan işadamı-bürokrat-siyasetçi çemberine bakın...

Kırılan umutların, yitirilen yarınların, yoksulluğun nedenlerini orada göreceksiniz...