2024 All Rights Reserved.

Menzil nereye? Sevr ile Lozan’ın bilek güreşi...

Türkiye’nin kurucu antlaşması Lozan’ı tartışmaya açan, Lozan kutlamalarını yasaklayan, “Lozan bir hezimettir” diyen AKP’nin “yalan tarih zihniyeti” yine sahnede...

Dünyada “Boğazlar’daki Türk mührü” olarak bilinen ve Lozan’ı tamamlayan Montrö Antlaşması hedeflerinde...

Gazetemiz Cumhuriyet, köşe yazıları ve dün yayımlanan başyazısı ile kurucu felsefeye saldıranlara en net yanıtları verdi.  

Atatürk Türkiyesi ile hesaplaşmada yine aynı metot... Saray beslemeleri yazıyor, kamuoyunu hazırlıyor, sonra üst perdeden bir siyasetçinin destek açıklaması geliyor...

Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile çıkılabileceğini söyledi, tepkiler üzerine çark etti...

Memleketin sinir uçları ile kurucu kolonları ile 19 yıldır aynı yöntemle uğraşıyorlar.

FETÖ de aynı taktik ile Cumhuriyet devrimlerine ve onları savunanlara saldırıyordu. Yarattıkları medya üzerinden TSK başta olmak üzere hedef kurum ve kişilere itibar suikastı düzenliyor, yandaş kalemler ile Türk ulusunu bir arada tutan ne varsa tersyüz ediyorlardı...

AKP Genel Başkanı Erdoğan dememiş miydi, “aynı menzile farklı yollardan gidiyorduk” diye.

Türk ulusunun, muhalefetin oturup bu menzili düşünmesinin zamanı geldi, geçiyor...

Okullardan Andımız’ın kaldırılması, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve T.C. tabelalarının görünmez hale getirilmesi, Türkiye’nin kurucu anlaşmalarını kaldırma planları, Milli Mücadele kahramanlarına yapılan saldırılar, vatan hainlerinin isimlerinin okullara/yurtlara verilmesi, devletin valisinin himayesinde yine hain mezarlarında anma törenlerinin düzenlenmesi...

Menzilin ucunda; laik, demokratik, çağdaş Cumhuriyetin, Atatürk Türkiyesi’nin sonu görünüyor.

Günlük tartışmalardan çıkıp büyük resme bakalım; bu menzilin taşlarını kimler döşüyor?

“Lozan’ı yıkalım, Montrö’yü kaldıralım” diyenler, Sevr’e hizmet ediyor...

ABD İLE YENİDEN ‘AT PAZARLIĞI’...

ABD’nin Türkiye üzerinden Irak’ı işgal planları yaptığı günler...

AKP yönetiminin Beyaz Saray ile yaptığı pazarlığın adını dönemin ABD Başkanı Bush koymuştu. “Türkler bizimle at pazarlığı yapıyor” demişti...

O pazarlıklarda Trabzon Limanı da gündemdeydi...

ABD’nin, Irak sınırımızda üs kurmasının yanı sıra Karadeniz’de donanması için Trabzon Limanı’nı da Türkiye’den istediği sır değil... En son 2018’de ABD’li komutanın Trabzon Limanı’nda “savaş gemileri için uyum kontrolü” yapması tartışma konusu olmuştu.

Yani.. Kanal İstanbul’daki ısrarın perde arkasında, Montrö’nün tartışmaya açılmasında ABD’nin Karadeniz’e açılma planının gölgesi var...  

ABD donanmasının dünya denizlerinde cirit atmadığı tek deniz olan Karadeniz, Boğazlar’da açılacak iki yeni kanal ile ya da doğrudan Montrö’nün “feshedilmesi” ile sularını Amerikan askerlerine açabilecek...

Çok kaba bir plan... Yeni bir “at pazarlığı” gibi görünüyor...

Peki, pazarlıkta tarafların elinde ne var? AKP’nin iktidarını sürdürmesi için ekonomik ve siyasi desteğin dışında bir şey var mı?  

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün grup toplantısında kullandığı cümlenin tam zamanı: “Devleti yönetenler kendi özel çıkarları için Türkiye’yi feda edemez...”