2024 All Rights Reserved.

Mesele ordu-siyaset ayrışmasıdır...

Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin, Recep Tayyip Erdoğan'ı siyasi bir konuşma yaptığı sırada alkışlayan generalle ilgili sözleri tartışıldı...

İnce; "apoletlerini sökeceğim..." dedi...

Vay sen misin bunu diyen?...

Bir dönem Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hepimizin gözleri önünde kumpas kurulurken, subaylar, generaller, eskisi yenisi Silivri'ye doldurulurken, bu ülkenin genelkurmay başkanı bir teröristin gizli tanıklığı ile hapse atılırken alkışlayanlar, Muharrem İnce'ye tepki gösteriyor!

"Orduyu yıpratmayalım" diyorlar... Bunu söyleyenler FETÖ'nün savcısı-hâkimi-polisine destek olan, iktidarın da omuz verdiği kumpas davalarında TSK'nın Atatürkçü, yurtsever komuta kademesine; darbeci-hain diyen besleme kalemler!

Bunu söyleyenler TSK'da emperyalizmin yaptığı tasfiyeye alkış tutup, 15 Temmuz darbe girişimine zemin hazırlayanlar!

Oysa, İnce'nin tepki gösterdiği generalin yaptığı kabul edilemez... Kim olursa olsun, kişisel ilişkisi ne olursa olsun, bir subay hiçbir siyasi partiye yakın görünmemeli, siyasi bir eleştiriye alkış tutmamalıdır...

Tepkiler orduyu yıpratmak değil korumak amaçlıdır...

Tarih 22 Eylül 1909...

Mustafa Kemal, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kongresinde yaptığı konuşmada ordu ile siyasetin iç içe geçmesinden duyduğu rahatsızlığı anlatmaktadır...

Bir yıl önce Meşrutiyetin ilanıyla o sürecin içinde yer almış subaylar kendilerini politikanın içinde bulmuş, disiplin ve emir komuta zinciri zarar görmüştür...

Mustafa Kemal şöyle der;

"Ordumuzun içinde bulunan cemiyet arkadaşlarımız siyasette devam etmek istiyorlarsa ordudan çıkmalı ve cemiyetimizin halk içindeki örgütü arasına girmelidirler. Bir gün dahi yitirmeden ordumuz siyasetten uzaklaştırılmalıdır. Ordu içinde kalacak dostlarımız artık siyasetle uğraşmamalı ve bütün çabalarını ordumuzun güçlendirilmesine ayırmalıdır."

Daha ne söylenebilir?

Deneyimli siyaset insanı Emin Şirin ile konuşuyorum; "İnce'nin askerin siyasi taraf olmaması yönündeki tavrı son derece yerinde, belki apolet sökerim yerine üniformasını çıkarırım demek daha iyi olabilirdi... Senelerdir askerin siyasi vesayetinden şikayet eden AKP'nin ve Erdoğan'ın şimdi askeri kendi siyasetine alet etmesi yanlıştır, üzücüdür..."

***

Cennet Muğla'dan "dikkat" sesleri...

Ben toprağım...

Ben suyum...

Ben yeryüzüyüm... diyerek doğanın iç sesini, doğanın kendisini anlatan mini belgesellerle başladı panel... Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin çevre duyarlılığını artırmak için düzenlediği etkinlikte gazete ve TV'ler çevre hassasiyeti içeren haber ve yorumları nedeni ile ödüllendirildi.

Duayen isimler vardı etkinlikte... Can Pulak, Rahmi Turan, Yalçın Bayer'in sohbetlerine doyum olmadı... Yeniçağ Gazetesi, Sözcü, sözcü.com.tr, Tele 1, Fox Haber ve Sabah Kuşağı ödüle değer görüldü... CNN Türk'ten Güven İslamoğlu, Halk TV'den Fatih Ertürk de ödül alan isimler arasındaydı...   

Oda TV'den Barış Terkoğlu, Cumhuriyet Gazetesi'nden Aykut Küçükkaya... Etkinlik öncesinde cennet Muğla koylarında bir gezi düzenlendi. İmara açılmak istenen Gökova Körfezi'ne baktığımızda hepimizin yüreği cız etti...

Medyanın çevre duyarlılığını artırmak için Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin verdiği Zeytin Ağacı Çevre Ödülleri bir yıl sonra daha geniş bir değerlendirme ile geleneksel hale getirilecek.

Yeniçağ Genel Yayın Yönetmeni Hayri Köklü'nün tarım politikaları ve yerli tohum meselesine olan ilgisi ve duyarlılığı konuşuldu. Bekir Coşkun'un enfes yazıları, Can Pulak'ın Muğla'ya dişlerini geçiren rantçıları anlattığı köşesi tartışıldı.

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün gazetecilere alkışlar eşliğinde teşekkür ederek verdi ödüllerini...

Aslında bir büyük alkış da bizden Osman Gürün'e olmalı...

Muğla gibi her köşesi cennet bir coğrafyanın "kurda-kuşa" yem olmaması için verdiği mücadele büyük takdir topluyor...

Gökova'nın imara açılması ile ilgili yasaya dava açıldı... Umarız berrak sularında dolaşırken Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan çığlıklarını işittiğimiz talan sürecinin önü kesilebilir...