2024 All Rights Reserved.
Bir işadamı dostum anlatıyor; Türkiye'de emlak piyasasında ciddi bir balon şişmeye devam ediyor. İstanbul'un en gözde yeri Bağdat Caddesi'nde bile yenilenmiş dairelerin satışı durma noktasında.
Üretim ekonomisini dışlayıp, tüketim ekonomisini model edinen AKP, yıllar içinde Türkiye'yi 7'den 70 e borçlu hale getirdi. Şimdi ne bankalar kredi verecek durumda, ne de tüketici yeni bir takside girip mal edinebilir!
Bu nedende yeni konutlar satılmıyor, müteahhitler; bankalar kredi musluklarını tüm kesimlere kapattığı için senet ile daire vermeye başladılar. Müteahhitlerden söz ediyorum çünkü; iktidar devasa Türk ekonomisini inşaat sektörünün üzerine bina etmeye çalıştı. Altyapı projeleri, köprü ve yol inşaatları ile konut sektörü... Devlet ihalelerinde yandaşları milyar dolarlık pastalarla palazlandırdılar ancak özel sektörde ciddi alarm zilleri çalıyor!
Özeti; yeni konutlar satılamıyor, yeni projeler girdi maliyetleri nedeni ile yapılamıyor, yatırımcılar yurt dışı pazarlara yöneliyor...
***
İşin bir de tüketici-halk tarafı var... Tele 1'de program konuğum olan CHP'nin İzmir'de örgütten gelen Milletvekili Tacettin Bayır çarpıcı tablolarla AKP'li yılların rakamsal özetini yaptı;
Toplam Dış Borç: 2002 yılında 149 milyar dolar, 2017'de 411,5 milyar dolar,
Artış oranı; %277
İcralardaki Dosya Sayısı: 2002 yılında 10 milyon, 2017'de 24 milyon adet.
Kredi Kartı Borçlu Sayısı: 2002 yılında 277 bin 133 kişi, 2017'de 2 milyon 700 bin kişi... Kredi kartında borç derdine düşenler AKP döneminde yaklaşık 2 buçuk milyon kişi artmış.
Ekmek, 1 lira iken 4 lira olmuş, benzin 1,66 TL iken 5,41 TL olmuş!
İşsiz sayısı AKP iktidar olduğunda 2 milyon 269 bin iken, AKP'li yıllarda 4 milyon 231 bin kişi daha işsizlik girdabına sürüklenmiş.
Tacettin Bayır çarpıcı rakamlarla Türkiye'nin geldiği durumu özetlemeye devam ediyor. Benim tüketim-harcama-yolsuzluk ekonomisi diyerek eleştirdiğim "ekonomik modelin" rakamlara yansıması ise şöyle;
Vatandaşın banka borcu 2002'de 6.5 milyar TL'den, 2017'de 428 milyar TL'ye yükselmiş! yüzde 650 borç artışı! Türk toplumunun battığını gösteren bir ekonomik veri!
Ve bir başka rakam, altın fiyatı... Türkiye'nin istikrarsızlığının da bir göstergesi olarak; çeyrek altın 28 TL'den 239 TL'ye yükselmiş...
***
Geçen hafta markette et reyonunda çalışan bir emekçi kardeşimize sordum; "et satın alabiliyor musun?" Yanıtı Türkiye'nin bir gerçeğiydi; " Üç ayda bir evde kokusunu duyuyorsam mutlu oluyorum!"
Nedeni, CHP'li Bayır'ın rakamlarında görünüyor; etin kilosu AKP iktidara geldiğinde 8 TL' idi... Bugün kilosu 40 TL!...
Vatan ve millet sevgisi, milliyetçilik boş-kuru gürültü değildir!
Milliyetçilik ülkenin uluslararası menfaatlerini en üst düzeyde korurken, vatandaşına da ucuz et, süt, gıda yedirebilmektir!
AKP dünyanın en verimli, en bereketli topraklarına sahip Türkiye'yi çölleştirdi!
Avrupa'nın mumla aradığı ama bulamadığı, Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusunu, derin bir belirsizlik ve umutsuzluk sisinin içine gömdü...
Saray metal yorgunluğu diyerek belediye başkanlarını değiştiriyor, kadrolarını yeniliyor. Türkiye ise 15 yıllık AKP yorgunluğundan demokratik yollarla kurtulmanın çaresini arıyor...