2024 All Rights Reserved.

Normalleşmeyin, alışmayın...

Deprem bölgesinde yaşanan acılar, çaresizlikler ses olup yükselse gök kubbe başımıza yıkılır...

Cumhuriyet’in gündem yaratan onlarca haberinden biriydi, “Baba ben de öleceğim” manşetini yazdırdı bize...

“Psikolojimi bozuyor, okumayacağım, dinlemeyeceğim” diyemezsiniz. Depremin yaşattığı acıları hafızamıza mıh gibi işleyeceğiz. Depremin değil kötü yönetimin, kötü siyasetçinin, kötü sistemin, yetersiz, liyakatsiz kadroların, cahil cesaretinin canlarımıza mal olduğunu unutmayacağız.

***

Babası Murat Gövce 10 yaşındaki kızı Eylül’e ulaştığında depremin yedinci günüydü. Enkaz altındaydı ama bir çizik bile yoktu güzel yüzünde. Elinde annesinin telefonu vardı. Ölmüştü!... 

O telefonla defalarca 112’yi aradığı tespit edildi. Deprem anında İstanbul’da olan babasına sesli mesaj ve fotoğraf atmıştı. Sesli mesajında “Baba bak galiba ben de öleceğim, deprem oldu, enkazdayız, annemin telefonunu buldum ama onlara ulaşamıyorum, buraya acil ambulans yollatır mısın?” diyordu. 

Yardım için telefon açmaya çalışmış, numaralar çevirmiş ancak telefon çekmediği için şarjı bitinceye kadar tanıdık bir ses duymak için çabalamıştı.

Yaşadıkları ev, Eylül’e, 6 yaşındaki kardeşi Ece ve annesi ile mezar olmuştu. Depremde yaralanarak değil donarak ya da susuz kalarak hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Tıpkı enkaz altında “Bizi kurtarın” diye feryat eden binlerce can gibi... Enkaz başında yakınlarının seslerini duyan ve ölümden beter cehennemi, çaresizliği yaşayanlar için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. 

Baba Mümtaz Gövce’yi gazeteye davet ettim. Ses kaydını dinlemeye yüreğim dayanmadı. Yayımlamayı da uygun bulmadık. Çağdaş Bayraktar röportajı yaptı ve Cumhuriyet’in manşetinden acının göğsüne bir not daha düştük...

***

Sanatçı Orhan Aydın ile konuştum. Hatay’daki felakette biricik kızı Eylem enkaz altında kalmıştı. Günlerce “Vinç gönderin” diye yardım istedi ulaşabildiği her yerden!

Orhan Aydın, “İlk 4 gün su, çorba... Her şeyi para ile sattılar” diyor ve ekliyor: “Yol kenarlarına park edilen vinç sahiplerine de gidip yalvardım. Saatine 10 bin TL istediler. Vinç kiralayıp kızıma ulaşmaya çalıştım.”

Kan emicilerle ilgili detaylar manşet haberimizde...

Asker ortaya çıkıncaya kadar yağma, hırsızlık ve “vicdansız karaborsa” deprem bölgesinde devam etti. 

***

50 bin yurttaşımız hayatını kaybetti. AFAD’dan Kızılay’a kötü yönetim, skandal haberler peşi sıra... Her gün yazıyoruz; hâlâ istifa eden bir tek kişi yok! 

CUMHURİYET OLMASAYDI BUNLARI BIİLMEYECEKTİNİZ

Cumhuriyet, Türk basınının en güvenilir gazetesi olarak halkı aydınlatmayı sürdürüyor. Yalnızca son 10 güne bakalım: 

Murat Ağırel’in haberleri ile can pazarında Kızılay’ın çadır sattığını, battaniye alınsın diye yapılan milyonlarca Avro bağış ile battaniye alınmadığını, yardım malzemelerinin bile satıldığını, Kızılay’ın yandaş taşeron şirkete çadır yaptırdığını Cumhuriyet yazdı.

Miyase İlknur’un haberi ile Kızılay’ın kira paralarına yandaş şirketlerin çöktüğünü Cumhuriyet yazdı.

Figen Atalay’ın haberi ile fay hattı üzerine inşa edilen yüzlerce okulu ve çocuklarımızın içinde bulunduğu riski Cumhuriyet yazdı.

Tuluhan Tekelioğlu röportajı ile Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’un “deprem bölgesinde salgın, veba” uyarısını Cumhuriyet yazdı.

Mehmet İnmez’in haberi ile depremzedeleri kentten kente sürükleyenleri Cumhuriyet yazdı.

Şevval Aydoğan’ın haberi ile aileye “bakan” Bakan Derya Yanık’ın duyarsızlığının çocuklar için asıl tehdit olduğunu Cumhuriyet yazdı...

Tarikatların eline düşen depremzede çocuklar için “İstismar yoksa bir şey yapamayız” diyen zihniyet ülke yönetiminde!

Depremin birinci ayını Şeyda Öztürk derledi. Bir ayda değişen bir şey yok! “AKP enkazdan çıkamadı.”

***

Bir an için Cumhuriyet’in sustuğunu düşünün! Kamuoyunda tartışılan yolsuzluk, hırsızlık, talan düzenini, iktidarın çürüttüğü sistemi, memleket için en derin tehlike olan liyakatsiz, yandaş kadrolaşma enkazını Cumhuriyet belgeleri ile yazıyor...

Cumhuriyet yazıyor, Türkiye tartışıyor...

***

Her haber karanlığa bir mum yakmaktır!

Gazetemizin deneyimli yazı işleri kadrosu, yayın koordinatörümüz Ferda Öngün, yazıişleri müdürlerimiz Özgür Soyer ve Bahar Kurşun...

Haber merkezinin yönetiminde genç meslektaşım Can Uğur... Ankara temsilcimiz Sertaç Eş... 

Milyonlarca takipçisi ile, en sıcak haberlerin yer aldığı en çok okunan haber sitelerinden Cumhuriyet portalın yayın yönetmeni Mustafa Büyüksipahi...

Ekonomiden dış politikaya eğitimden siyasete, kültür sanattan spora her biri alanında usta kalem yazarlarımız...

Adını buraya yazamayacağım gazetemizin gözbebeği emekçilerimiz...

Her gün, Cumhuriyet için, Atatürk Türkiye’si için, toplumun doğru haber alma hakkı için, demokrasi, hukuk ve özgürlük için, gazetecilik bayrağını en yüksekte dalgalandırmak için çalışıyoruz.

TARLAYA BİNA, BİLİME BETON

Adıyaman’da ovaya, tarım topraklarına, depremzedeler için bina dikmeye başladılar. Van Ovası’nda 4 medeniyet üst üste yatıyor! Her depremde yerle bir olmuş...

Bilime kulak tıkayan, beton zekâlı insanlar AKP kadrolarında…

***

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı seçilince soluğu deprem bölgesinde aldı. Geceyi çadırda geçirdi, sorun dinledi, belediye başkanları ile birlikte devletin üzerinden yük almaya çalışıyor. 

Kılıçdaroğlu bölgeye yönelince Saray tam kadro çıkarma yaptı. Erdoğan Hatay’da yaptığı konuşmada pisti kırılan havaalanını kendilerinin yaptığını CHP’nin yalan söylediğini uzun uzun anlattı. Sorun bu mu? Havaalanını kimin onardığı mı?    

***

On binlerce ölüme, bilim insanlarının sayısız uyarısına rağmen tarlaya hâlâ bina diken zihniyet, memlekette umudun üzerine de beton döküyor! 20 yıllık çimento-demir-harç iktidarından, yeşile, iyiye, hakka, hukuka gün sayıyoruz...

Millet İttifakı’nın tek bir hata yapma lüksü yok. Ne yaklaşan vekil listeleri ne pay edilemeyen makamlar... Yurttaşın en küçük çatlak sese tahammülü olmayacak.

HOŞ GELDİN... Atatürk Devrimlerinin yılmaz savunucusu, kitapları, yazıları ve konuşmaları ile Aydınlanma mücadelesinin değerli isimlerinden Sinan Meydan. Hoş geldin... Sinan Meydan, her çarşamba yazıları ile Cumhuriyet’te.