2024 All Rights Reserved.

O ses, Türkiye değil!

Süreç referanduma gidiyor.

Toplum "O Ses Türkiye"yi izliyor...

Hem Meclis'te, hem TV8'de...

 

***

TBMM'de Türkiye'nin kaderini, geleceğini etkileyecek anayasa değişikliği tartışılırken,;

Ekranlarda Acun Ilıcalı'nın yarışması "O Ses Türkiye" açık...

 

"Yeni Anayasa ne getiriyor?" diye sorsanız, Acun'un yarışması kadar bilgi sahibi değil insanlar...

 

Türkiye rejim değişikliğine gidiyor...

Hukuk devleti ve demokrasinin sonu geliyor.

 

AKP ve Bahçeli'nin MHP'si el ele "O SES"in, Recep Tayyip Erdoğan olduğuna Türkiye'yi ikna etmeye çalışıyorlar...

 

Meclis'te çoğunluk vekil, O SES'i Türkiye'nin Padişahı ilan etmenin çabasında...

Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi tüm farklılıkları ile kucakladığına, diktatörlük yetkileri verilirse, memleketi esenliğe kavuşturacağına inanmış olacaklar ki, bastırıyorlar;

Milletvekilleri Erdoğan'ın emir kulu olsunlar.

Başka?

Yargıçlar, hakimler, savcılar Erdoğan'ın gözünün içine baksın...

Başka?

İşadamları, sivil toplum liderleri Erdoğan "tak" deyince "şak" diye sıraya dizilsinler.

Başka?

Üniversiteler, MİT, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet teşkilatı...

Okullar, dershaneler, öğretmenler,

Erdoğan'ın iyi dediğine iyi, kötü dediğine kötü desinler...

Dostunu dost, düşmanını düşman bilsinler...

Medya patronları, gazeteciler, yazarlar, televizyoncular;

O SES ne diyorsa, ne düşünüyorsa ona göre konuşup biçim alsınlar...

***

Üzülerek izledik;

Gizli oylama ilkesini, açıkça, göstere göstere, hatta yaptığından gurur duyarak, ilerde tek adama; "Bak ben senin için, hem ettiğim yemini çiğnedim, hem yasa, etik tanımadım" diyerek yerini sağlama alma

gayretini...

Tarih sizi yazacaktır.

Çünkü mesele AKP ya da Erdoğan meselesi değildir. Memleket meselesidir! Rejim, zihniyet ve gelecek sorunudur...

 

Sandık görünüyor...

CHP, O SES'e karşılık, toplumun tüm seslerini bir araya getirecek bir kampanya ile sandığa gitmelidir...

Sivil toplum örgütleri, sendikalar, sporcular, işadamları, sanatçılar, barolar, hukukçular...

Bağımsız gazeteciler, öğretim üyeleri, bilim insanları...

Türkiye'yi var eden, demokrasiye inanan her yaştan, her meslekten milyonlar...

Biliyorum, her birinin başına, Atatürk Türkiyesi'ne inanan demeliyim,

Korku duvarını aşanlar...

 

Büyük bir bloktan söz ediyorum...

Tüm siyasi renkleri taşıyan...

Sağcı, solcu, ülkücü, yurtsever, Erbakancı, Milli Görüşçü, sosyal demokrat...

Tüm bu renklerin üzerinde, siyaset üstü bir blok...

CHP ne önünde olmalı, ne gerisinde... Yan yana durmalı...

Çünkü mesele ne CHP, ne MHP meselesi...

Mesele siyaset değil; Türkiye'miz, memleketimiz, geleceğimiz...

 

O SES'in kişisel çıkarları ve güvenlik duvarları için,

O SES ve yakınlarının gelecek kaygısı için Türkiye Cumhuriyeti bir maceraya sürüklenemez.

 

Demokrasiye ve hukuka inanan, çok sesli, çok renkli bu blok;

Diktatörlüğe HAYIR demeli...

Türkiye'nin sorunlarını dikta sistemi çözemez!

Türkiye, tersine, bu zihniyetten kurtulduğunda refaha, barışa, özgürlüğe kavuşur...

 

O SES yerine çok seslilik diyenler,

O SES yerine çoğulculuk diyenler,

Özgürlük, adalet, huzur, barış diyenler...

Haydi omuz omuza...

O SES Türkiye değil.