2024 All Rights Reserved.
İktidar, Sedat Peker’in mafya olduğunu hatırlayıverdi!
AKP adına mitingler düzenlerken, bagajı ağır silah dolu, korumalı araçlarla gezerken, akademisyenleri “kan gölünde boğulacaksınız” diye tehdit ederken, anayasa değişikliğinde “Hayır” diyecekleri yine aynı mahallenin ağzı ile eleştirirken Peker iyiydi, dokunulmazdı...
Öyle ki devlet kendisine koruma vermişti...
Ama ne olduysa AKP himayesindeki Peker, ardı sıra çektiği itiraf videoları ile hükümetin hedefine oturdu...
*
Peker, izlenme rekorları kıran videolarında terör örgütlerinin hedefinde olduğu için devlet tarafından korunduğunu söylüyor... Koruma polisinin alınmasını eleştiriyor.
Kendisine yönelik operasyon yapılacağını öğrenip yurtdışına çıktığında Sedat Peker’e pasaport veren de yine devleti yöneten AKP idi..
Oysa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Peker ile sanki yıllardır mücadele ediyor gibi bir görüntü içinde...
Muhalefetin, “AKP ile mafya içi içe girmiş” eleştirisine karşın Soylu, “Organize suç örgütü liderinin açıklamalarını neden ciddiye alıyorsunuz?” dedi... Peker’in kırmızı bülten ile aranacağını söyledi. Peki, Sedat Peker örgüt lideri ise kendisine neden koruma verdiniz? Yurtdışına çıkarken neredeydiniz?
Dün bir gerçeği daha öğrendik: Hakkında kırmızı bülten istenen Sedat Peker’in adli sicil kaydı tertemizmiş...
Yani Peker, benim bu köşede kendisine “suç örgütü lideri” diye yazmama dava açsa kazanma ihtimali var...
*
Ne oldu da AKP yandaşı Peker ile AKP içinde ciddi güç olan Mehmet Ağar’ın arası açıldı?
İşadamı Mübariz Mansimov’un FETÖ iddiasıyla içeri atılması, milyar dolarlık yatırımlarının iddia edildiği gibi Mehmet Ağar’ın eline geçmesi...
Bu iddialar ne derece doğru? Basit bir savcılık soruşturması ile açığa çıkarılabilir...
İçeride rant kaynaklı bir bilek güreşi, ayrışmaya mı neden oldu?
*
Benim gördüğüm Peker de aslında şaşkın... Kendisine kimlerin “komplo” kurduğunu henüz tam anlayamamış.
Ve merak ettiğim, söyledikleri kadar söylemedikleri... Peker kendisine bağlı adamları ile AKP lehine birtakım organizasyonların, sokak hareketlerinin içinde yer aldı mı?
“Erdoğan’a hakaret eden bir milletvekilinin kemiklerini kırdırdım” diyen Peker’in Erdoğan “yandaşlığı” bu kadarla mı sınırlı?
*
Hukuk devletleri kaynağı kim olursa olsun, bu büyüklükteki iddiaların peşine düşerler. Savcılar soruşturma açarlar... Henüz “tık” yok...
Peker’in yurtdışında olduğu, evde çocukları ve eşinin yalnız kaldığı bilindiği halde kameralar eşliğinde yapılan abartılı baskın ve Peker’in iddiasına göre kadın polis olmadan yapılan arama da yine hukuk devletlerinde görülmeyecek uygulamalar...
*
Benim gördüğüm, bir ülkede mafya konuşmaya başlarsa o ülkede iktidarın sonu geliyor demektir...
1996’da, Susurluk skandalında Uğur Dündar’ın yönettiği haber ekibindeydim...
Siyaset - bürokrat - mafya yapılanmasını Türkiye, dizi film izler gibi Arena’dan ve Kanal D haber merkezinin haberlerinden takip etmişti...
Mafyanın kontrolündeki siyasetçiler, siyasilerin emrindeki suç örgütleri...
Mehmet Ağar olaydan uzun yıllar sonra Susurluk skandalında örgüt yöneticisi olma suçlaması ile 1 yıl hapis yattı. Yaptığı açıklamada, “Bunu bir devlet görevi olarak gördüm” dedi...
Susurluk, devlet içindeki illegal yapılanmaların kontrol dışına çıkıp mafyalaştığı, devlete egemen olduğu, çete liderlerinin kendisini devlet gibi gördüğü bir çöküntünün fotoğrafıydı...
Aynı araç içindeki siyasetçi - polis şefi - mafyanın bir kamyona çarpması ile ortaya çıktı.
Sedat Peker, uyuşturucu ticaretinden yargı kumpaslarına, işadamlarının malına çökmekten cinayete bir dizi çok büyük iddiada bulunuyor...
Muhalefet iddialarla ilgili araştırma komisyonu kurulmasını istiyor.
Peker, Susurluk kamyonu gibi AKP - mafya düzenine çarpıyor...