2024 All Rights Reserved.

Saray’da bir Evangelist mi var?..

Biliyorsunuz, bir süredir tartışılıyor...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın askeri Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi, “Mehdi gelecek, ortamı buna göre hazırlamalıyız” dedi...

Adnan Tanrıverdi’nin TSK’den irticai faaliyetleri nedeniyle atıldığı, Türkiye’de özerkliği savunduğu ve Kürdistan destekçisi olduğu eleştirilerinin dışında ben büyük resme dikkatinizi çekiyorum.

Tanrıverdi’nin 3. Uluslararası İslam Birliği Kongresi’nde söylediği sözlerin tamamını okuyalım: “İslam Birliği olacak mı, olacak. Nasıl olacak? Hz. Mehdi geldiği zaman. Peki Mehdi ne zaman gelecek? Allah bilir. Peki bizim işimiz yok mu, ortamı hazırlamamız gerekmez mi? İşte ASSAM bunu yapıyor.”

Tanrıverdi’nin “Mehdi gelecek” inancının benzerini ABD politikasına yön veren Siyonistler ve Evangelistler de taşıyor. Evangelistler de tıpkı Tanrıverdi’nin söylediği gibi “Mesih’in gelmesi için ortamın hazırlanması” gerektiğini söylüyorlar.

Onlara göre “ortamın hazırlanması” özetle; kıyameti getirecek büyük dünya savaşının başlatılması ile mümkün!

ABD ve İsrail’in Ortadoğu’da kaosu, savaşı, kan ve gözyaşını sürekli hale getirmelerinin arka planında dini inanışların da büyük payı olduğu tartışma konusudur. Evangelistlere göre Hıristiyanlığın koruyucu ülkesi ABD’dir ve her Evangelist, Siyonizmi desteklemelidir. Armagedon adını verdikleri dünya savaşında Mesih yeryüzüne inecek ve kendisinden olmayan ulusları yok edecektir.

Mesele uzun... FETÖ liderinin mehdi olarak pazarlanmasından dinler arası diyalog projesine kadar çok uluslu ve derin tartışmaların yaşandığı bir alan...

İran eski Cumhurbaşkanı Ahmedinejad bile, yeni yıl mesajında “mehdinin” bu yıl geleceğinden söz ediyor!

ABD ve İsrail’de politikacıların söylemlerine de yansıyan “kurtarıcının gelmesi için ortamı hazırlayalım” düşüncesinin bir başka versiyonu, Saray’ın en tepe noktasında dillendirildi! Tanrıverdi ortamı nasıl hazırlayacak bilinmez ama Evangelistlerin bitmeyen savaşları destekleyerek bu değirmene su taşımak istedikleri kesin...

Konu ile ilgili son bir not; Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Mehmet Görmez’e göre İslam dininde mehdi-kurtarıcı inancı yok. Kuran’da da böyle bir ayet bulunmuyor.

Milli arabaya ne zaman seviniriz?

Türkiye’nin yurtdışında üretilen “milli” otomobili tanıtıldı.

Konu ile ilgili eleştiri getirenlere “mahalle baskısı” yapılıyor; “Siz Türkiye’den yana değil misiniz?” “Milli otomobile neden karşı çıkıyorsunuz?” gibi, işi ihanetle suçlayacak noktaya taşıyanlar var...

Oysa mesele son derece basit.

Ülkemizde her türlü üretimin; tarımdan sanayiye, bilişimden, teknolojiye kadar her bir ürün ve düşüncenin milli olmasını hayatımın ve gazeteciliğimin odağı yapmış bir yurttaş olarak iktidara soruyorum;

Zor, gergin ve geniş kesimler için yoksulluğun derinleştiği bir yıl olacak. 

Rantçılara var, vatandaşa yok!...

Rantçılara var, vatandaşa yok!.. Bakan Murat Kurum, “Kanal İstanbul’u İBB olmadan yaparız. 75 milyar TL... İmamoğlu olmazsa olmasın, biz milletimizle yaparız, paramız gücümüz var” dedi.

45 milyon insanın yoksul, 15 milyon insanın aç olduğu memlekette asgari ücreti 2324 TL olarak açıkladınız! Her türlü ranta, doğa talanına, yandaş zengin etmeye gücünüz var ama alın terine emekçiye yok demek ki!