2024 All Rights Reserved.

Saray’ın yargısı! Kılıçdaroğlu’na linç, Kaftancıoğlu’na yasak, İmamoğlu’na darbe...

“Pişman değilim” dediği halde cezası ertelendi...

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ölümden döndüğü Çubuk’taki saldırının faili, dava sürecinde dalga geçer gibi savunma yaptı. 

Ceza almayacağını biliyordu... Rahattı... Yine olsa yine yapardı... Ana muhalefet liderinin canına kasteden şahıs pişman değilmiş... Benzer bir saldırının Erdoğan’a yapılmış olduğunu düşünün... Saldırgan gün yüzü göremezdi..

***

Hatırlayalım, 2019 yılının nisan ayı.. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Çubuk’ta planlanmış bir linç girişiminden tesadüfen kurtuldu.

Evet, planlıydı ve öldürmek maksadı ile yapılmıştı... Şehit cenazesine katılım 10 bin kişinin üzerindeydi ve törene Ankara’nın çeşitli ilçelerinden insanlar taşınmıştı. Yapılan ilk gözaltılardaki 15 şüpheli, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde şoför olarak çalışıyordu.

Kılıçdaroğlu, “öldürün” hezeyanları içinde bir eve sığındı. İki saate yakın evde mahsur kalmasına, provokatörlerin “evi yakın” haykırışlarına rağmen çevrede güvenlik çemberi oluşturulmamıştı!

Linç girişiminde açıkça yer aldığı tespit edilen hiç kimse tutuklanmadı. 

***

Dün tutuklusu olmayan davada karar verildi. Mahkeme saldırıdan zerre pişmanlık duymayan güruhu serbest bıraktı!

Saray’ın mahkemeleri...

***

Toplumsal barışa dinamit koyan bu kararla eş zamanlı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu Silivri yolundaydı!

Dokuz yıl önce yaptığı bir paylaşımı halının altından çıkardılar, trol ordularının hedefi yaptılar, en üst perdeden yargıya talimat vererek Silivri’nin taşlarını döşediler... Kaftancıoğlu denetimli serbestlik yasasından yararlanacak. Hapis yatmayacak ancak siyasi yasağı devam edecek...

***

Saray’ın siyasetçilere, gazetecilere verdiği gözdağıdır yaşadığımız hukuk garabeti... Ve yargıyı ele geçirdiğinde darbe yapmaya gerek kalmadığının da... 

***

EKREM İMAMOĞLU DEĞİL, HALK YARGILANIYOR

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün yargı karşısına çıkıyor.

Neden? YSK üyelerine hakaret etmiş! YSK üyelerinin seçimlerde verdiği haksız kararlar ayrı bir yazı ve eleştiri konusu... Çünkü davaya konu olan mesele aslında bu değil! 

YSK’ye hakaret ettiği bahane edilerek İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmek isteniyor. 

***

Hatırlatayım; İmamoğlu Strasburg’da katıldığı bir toplantıda, kazandığı seçimlerin nasıl iptal edildiğini anlatmış, hukukun üstünlüğüne vurgu yapmış ve halk iradesinin demokrasiden yana tavır aldığını söylemişti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İmamoğlu’nun bu açıklamasına “ Avrupa Parlamentosu’na gidip Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Yazıklar olsun” demişti.  İmamoğlu’nun tüm dünyanın bildiği gerçeği Avrupa’da tekrar etmesi sanki suçmuş gibi algı yaratan, haksız, maksatlı ve ağır dille, seçilmiş bir belediye başkanını hedef alan Soylu’ya yanıt gecikmedi. 

İmamoğlu kendisine sorulan soruya yanıt olarak; “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada Avrupa’da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda tam da 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır...” dedi...

Vay, sen misin, yanıt veren! 

İçişleri Bakanı’na, “Bir belediye başkanına neden ahmak diyorsun” diye soramayanlar, bakana verilen yanıtı dillerine doladılar. 

Suç üretmek için de İmamoğlu bu sözü Soylu’ya değil YSK üyelerine söylemiş gibi algı yarattılar... İşte bir bardak suda kopardıkları fırtına bu... Kurdun aklına kuzuyu yemek düşmüş... 

***

Bugün o mahkemeden Ekrem İmamoğlu’na, siyasi hayatını bitirecek bir mahkûmiyet kararı çıkacağını düşünmüyorum. Hukukun, vicdanın kırıntısı kaldıysa bile geleceğe dair umut etmek için yeterlidir.  300 yıl öncesinden bugüne anlatılan o ünlü hikâye geliyor aklıma...

Değirmenini yıkarak Saray yapmak isteyen Prusya Kralı’na değirmenci, baba mirasını vermeyi reddetmiş; “Berlin’de hâkimler var” demişti. Kralın yanıtı tarihe geçmişti: “Hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar kral bile olsa adaletten üstün değildir...”

***

Bugün Ekrem İmamoğlu değil, İstanbul yargılanıyor...Ekrem İmamoğlu değil enkaza dönüşen demokrasimiz, halk yargılanıyor...