2024 All Rights Reserved.

Siyasetin posası...

Evimde huzur yoktu diyor...

Elindeki çiçekleri uzatarak;

"bu güzellik hayatımızı da güzelleştirdi" diye ekliyor...

55 yaşında üretmenin, para kazanmanın haklı gururunu yaşıyor Çiçek Hanım...

Muğla'nın Köyceğiz İlçesi'ndeyim... çiçek üreticilerinin tamamı kadınlardan oluşuyor...

Eve para getiren onlar... Haliyle "patron" konumundalar... Eşleri bu kez onların yardımcısı durumunda...

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün espri ile karışık soruyor;

"Eve parayı sizler getiriyorsunuz artık, neler değişti?"

Kadınlar yanıtlıyor gülüşmeler arasında;

"Adamım bana ses çıkaramıyor artık... 40 yıllık karyolada uyuyorduk önce onu değiştirdim..."

"Ben ne dersem o oluyor... Beyim kahveden çıkmazdı, şimdi gözümün içine bakıyor..."

"Benimkini koşturuyorum yardımcım olarak, gölge etmesin yeter..."

Son derece keyifli bir ortamda sabah kahvaltısı... Çiçek üreticileri Osman Başkan'a teşekkür için kimi gözleme açmış kimi enfes reçelleri ile donatmış masayı...

Yoksulluğun yıllarca evlerinde, hayatlarında açtığı yaraların, aile ilişkilerinde yarattığı derin bunalımların merhemi olmuş bu proje...

Muğla bir turizm kenti olmasından daha çok bir tarım kenti...

Sıcak katmerin içine yağ-reçel sürüp uzatıyor bir genç üretici... " bu işi keyifle yapıyoruz, kendi kendimizin patronuyuz. Allah razı olsun Başkan'dan..." diyor.

Dr. Osman Gürün mütevazi, candan... göz kırparak, espriler yaparak şakalaşıyor köylülerle...

İki yılda 6 buçuk milyon adet çiçek üretilmiş... Alım garantili çiçek projesinin yanı sıra, toprak, sulama suyu, bitki labaratuvarı, yerel tohum merkezi, trüf mantarı üretim sahası gibi bir çok yenilikçi projeyi tarımsal alanda hayata geçirmiş Osman Gürün...

CHP'li bir belediyenin köyde var olmasının, yarattığı katma değer ve mutluluğun fotoğrafını izliyorum...

***

"Kaşıkla verip kepçe ile aldılar!..."

CHP'de yapılan son kurultayın ardından Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile konuşuyorum...

Seyit Torun deneyimli bir isim... Ordu eski Belediye Başkanı...  CHP içinde adı en az "tartışılan" siyasetçilerden biri...

"İktidarın yolu yerel yönetimlerden geçiyor" diyor... CHP'li her belediyenin bir özgürlük kenti olduğunun altını çiziyor...

AKP iktidarının üreticiyi nasıl yoksullaştırdığını, cennet köyleri nasıl terkedilmiş, çölleşmiş topraklara çevirdiğini konuşuyoruz...

Sıcağı sıcağına bir dosya çıkarıyor... Köylülere, üretime destek için CHP'li belediyeler üzerinden yapacakları çalışmaları anlatıyor... Yakında açıklayacaklar...

"Bin yıllık köylerimiz artık yok" diyor Seyit Torun...

"Belediyelerin sayısı yarı yarıya azaldı, Büyükşehir modeli dedikleri bir karmaşa içinde yerel yönetimleri yok etme noktasına getirdiler" diyerek eleştiriyor hükümeti...

"Yoksulların, köylünün yanındayız dediler, uyguladıkları politikalarla köylüyü açlık noktasına getirdiler. Kentlerde işsizler ve aç ordusu yarattılar. Yoksulluk yardımı, kömür torbası, yeşil kart diyerek desteğini aldıkları milyonları bugün sefalet noktasına getirdiler. Köylü toprağını ekemez halde, köylünün meralarına, yaylalarına el koydular, HES' ler ile sularını kestiler, kaşıkla verip kepçe ile aldılar..."

Seyit Torun'un her cümlesinin altına imza atıyorum... Cennet verimlilikteki topraklarımız kurudu... GAP Projesi AKP döneminde "donduruldu!" Yerli ve milli üretim olmasın diye sanki özellikle çaba harcıyor AKP iktidarı...

Buğdayını Rusya-Almanya-Fransa'dan, arpayı İngiltere'den, samanı Gürcistan'dan alan bir ülke durumuna geldik...

Saman için tarlanın posası derler...

Siyasetin posasını çıkaranlar gitmedikçe daha çok saman ithal ederiz...