2024 All Rights Reserved.

Soldan sağa mankurtlaşma ve Nayman Ana

Türk Dünyası'nın ve Kırgızların büyük gururu, evrensel olmayı başarmış bir yazardı Cengiz Aytmatov...

Ancak o, evrenselliği yakalarken kendi özünü, kültürünü, dilini kaybetmeden; tüm değerlerine ve geleneklerine bağlı kalarak insanlık liginin üst basamaklarına tırmandı.

Onun literatüre armağan ettiği Mankurtlaşma yani bilincini kaybetme kavramı, bugün içinde bulunduğumuz sürecin aynasıdır.

Aytmatov "Gün Olur Asra Bedel"  adlı romanında Mankurt'u anlatır;

"Çok eski dönemlerde Kırgızların ve diğer Türk boylarının komşusu olan Juan Juanlar tutsak aldıkları esirlerin saçlarını usturayla kazırlar. Bir deve kesip devenin en kalın derili boyun kısmını henüz yaşken tutsakların kafalarına geçirirler. Esirler çölde elleri, ayakları ve kafaları sabit bir şekilde direklere bağlanır. Böylece acı çekerken kendilerine zarar vermelerinin de önüne geçilir...

Sıcakta kuruyan deve derisi kafa tasını mengene gibi sıkmaya başlar. Aynı zamanda uzamak isteyen saçlar da esirin kafa derisinin içine doğru döner.  Tutsakların çoğu bu acıya dayanamaz ve ölür. Kalanların ise bellekleri sıfırlanır. Yani geçmişi hatırlamazlar. Annelerini, doğdukları köyü, geçmişe dair herşeyi unuturlar. Hayatta kalan esirlere "efendileri" su ve yemek verir. Esirler onları acılarından kurtaranların artık kölesi olmuşlardır. Asla kaçmayı ya da "kurtarıcılarına" ihanet etmeyi düşünmezler. En ağır işlerde çalıştırılırlar. Bu kölelere Mankurt adı verilir... "

Mankurtlaşma, Aytmatov'un sosyolojik ve siyasi kavramı olarak tüm dünyada tartışma konusu olmaya devam ediyor.

***

Biz ülkemize bakalım... Siyasi yelpazenin en sağından en soluna kadar Mankurtlarla yaşıyoruz. Onların medyada, üniversitelerde, siyasette, bürokraside, devletin hemen her alanında önlerinin açılması, memleketin ortak sorunu ve asıl beka meselesi...

Merdiven altı tarikatlarda, iktidarın gözlerini kapayarak izin verdiği yurtlarda, cemaatçi öğrenci evlerinde memleketin en büyük hazinesi çocuklar ve gençlere yapılan tam da budur!

Gericiliğin, yobazlığın, İslam'dan koparılmış hurafelerin bir deve derisi gibi bu ülkenin geleceğinin başına geçirildiğini görüyoruz...

Atatürk düşmanlığının bir mengene gibi, FETÖ başta olmak üzere tarikat ve cemaatlerin etkisi ile yetişen gençleri kıskaca aldığını biliyoruz.

Gerçek İslam'ın düşmanı; Mankurtlaşan Siyasal İslamcılıktır...

***

Atatürk düşmanlığı; liberal okumuşlardan en sol yelpazedeki akılsızlara ve siyasal İslamcılara kadar nüfuz etmiş, binlerce yurttaşımız emperyalizmin Mankurtları haline dönüştürülmüşlerdir. 

Mankurtlaştırma, yani bilincini kaybettirme yalnızca din tüccarlarının uyguladığı bir yöntem değil!

İçi boş bir Atatürkçülüğü de genç nesillere aşılamak, Atatürkçülüğü devrimlerinden koparmak, anma günlerine hapsetmek, anti emperyalist özünü, çağdaşlık ve uygarlık mücadelesini, bilimi baş tacı ve rehber edinmesini, örgütlenme, direnme ve tam bağımsızlık yolunda her alanda verilecek mücadele vasiyetini reddetmek, Atatürkçülüğün de Mankurtlaştırılmasıdır.

***

İsim vermek istemiyorum, her gün ekranlarda boy gösteriyorlar... Yıllar boyunca medya, televizyonlar, gazete köşeleri ellerindeydi... Şimdilerde Siyasal İslamcılara ve omurgasız besleme Mankurtlara yerlerini bıraktılar...

Bu ülkenin liberal okumuşları da; AB ve ABD seviciliği yaparak memleketin düze çıkacağını sanan küresel çağın esirleridir.

***

Çok değer verdiğim Av. Hüseyin Özbek ile Aytmatov'u konuşuyoruz. Özbek; 

"Cengiz Aytmatov milli olmadan evrensel olunamayacağını anlattı eserlerinde" diyor. Türklüğünden utanan sözde aydınları eleştiriyor.

 

***

 

Bugün seçim var... Siyasi yasaklar yorum yapmamıza engel...

Ancak şunu söyleyebilirim;

Aytmatov'un romanında Nayman Ana esir düşüp Mankurtlaşan oğlunu buluyor ve onu kurtarmak, ona geçmişini hatırlatmak için büyük çaba harcıyor. Gerçek düşmanlarının efendileri olduğunu göstermeye çalışıyor. Sonunda Mankurt oğul, annesi Nayman Ana'yı öldürüyor...

Etrafınıza iyi bakın... Nayman Ana'lar bu ülkenin çocukları ve geleceği için direniyor.

Hapisle tehdit ediliyor, türlü zulümlerle, engellerle boğuşuyor.

Sandığa giderken Mankurtları düşünün...

Onları kafalarını saran emperyalist deriden kurtarmanın, silinmiş belleklerine bu ülkenin kurucu değerlerini yeniden hatırlatmanın mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz...