2024 All Rights Reserved.
Uzun süre evde kapalı olmanın, kontrollü yaşamanın öcünü alır gibiydi insanlar...
Şehirlerarası yasak kalkar kalkmaz Ege sahilleri doldu. İnsan akını ile birlikte Muğla’dan, İzmir ve Aydın’a kadar bölgede alarm zilleri çalmaya başladı.
Yalnızca ateş ölçerek hastalığın saptanmadığını biliyoruz. Ancak bu tedbir bile Muğla’da 3 korona vakasının tespitine neden oldu. Üçü de tatil için cennet topraklara gelenler arasındaydı.
Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Hakan Karagözlü seyahat yasağının erken kaldırıldığı düşüncesinde. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün de endişeli... Her fırsatta; “Misafirlerimiz tedbiri elden bırakmasın, tatil havası koronayı unutturmasın” diyerek uyarıda bulunuyor ve ilçe başkanları ile birlikte Bodrum’dan Marmaris’e, Fethiye’den Datça’ya kadar belli etmediği bir alarm hali ile tedbirler alıyor.
İtalya’da salgının ‘tatil modu’ ile yayılıp zirve yaptığını unutmayalım. Milano, Floransa, Venedik’ten farkımız şu: O günlere oranla bu virüsün artık ne kadar bulaşıcı ve tehlikeli olduğunu biliyoruz...
Ege’nin olağanüstü güzelliğine, cazibesine dayanmak zor... Elbette nefes almak için imkânı olan gelecek...
Çözüm bireysel önlemlerde ve bilinçlenmede... Tatil beldelerinde bilboardlar dahil her tür imkân kullanılarak güneşin, denizin, yeşilin koronayı unutturmasına izin verilmemeli...
İzmir’de camilerde şarkı çalınması ile başlatılan provokasyonun failleri hâlâ bulunamadı.
Sosyal medyada 7 yıl önceçocukken-yaptığı paylaşımları bulup gençleri yargı önüne çıkaranlar, cami provokasyonunu kimlerin yaptığına ulaşamadı. İş dönüp dolaşıp camilerde çalınan ‘çav bella’ yı sosyal medya hesabından duyuran Banu Özdemir’in başına kaldı!
Hakkında 3 yıl hapis istemi ile dava açıldı Özdemir’in... İddia makamı; ‘Ramazan ayında ve bayram arefesinde videoya hiç yer vermeksizin videoyu kınaması mümkünken kınamadığı ve alay ederek paylaşım yaptığı...’ gibi bir yorumda bulunarak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ile suçluyor Özdemir’i...
Hukukçular iddianame için “Niyet okuyarak suç yaratmanın örneğidir” diyorlar...
Peki açıkça bu suçu işleyenlere ne yapılıyor dersiniz?
Düşünün ekranlarda “Ölüm listemiz var, kelle alacağız” diyenler, ağır silahlı gizli örgütlerin katliam yapacağını söyleyenler, Atatürk’e ağır hakaret yağdıranlar ile ilgili bu ülkenin bir tek savcısı; “Ne oluyor?” demedi...
Banu Özdemir’in suçlu olmadığı ortada... kin ve düşmanlık tohumu saçanlar AKP’li olunca adalet onları görmezden geliyor... Neden?
Yaklaşık 8 ay önce gidip yerinde görmüştük... Efeler’de jeotermal tesisler, hem insan sağlığına hem de çevreye büyük zarar veriyordu...
Belediye Başkanı Fatih Atay tesislerden havaya saçılan gazın ölçülmesini istiyor ancak Çevre Bakanlığı başta olmak üzere yetkililer bu sesi duymuyordu!
Başkan Atay o günlerde söylemişti ‘gazı kendim ölçeceğim’ diye...
Öyle de yaptı, sonuçlar ürkütücü!
Aydın çanağı denilen bölgede, kimi günlerde normalin 20 katına ulaşan boyutlarda hidrojen sülfüre rastlandı!
Bölge insanı ‘zehir soluyoruz’ derken haklıydı...
Dağlarından bal, ovalarından yağ akan bereketli topraklar... İncirin vatanı. Bu yıl 25 milyon baş enginar üretimi ile kadınlara yeni bir geçim kapısı açıyor. Efeler halkı, hâlâ yenileri yolda olan jeotermal enerji üretimine karşı direniyor...
Efeler örneğinde olduğu gibi memleketin tüm değerleri elindeki kıymetin farkında olmayan, yağmalayan bir iktidar kültürünün tehdidi altında...
Kök sorun, bu zihniyetin iktidarına son vermekle çözülür.