2024 All Rights Reserved.

TL görünümlü dolar! Erdoğan’ın seçim planı erken patladı

Bunu da başardılar!

Türk Lirası’nı doların yeşiline boyadılar...

Artık bankalarda yatan TL’yi Amerikan Doları gibi görmemiz mümkün.

Adı TL ama kazancı dolara endeksli...

Uzmanlar buna “dolarizasyon” diyorlar.

Ekonomiye, mevduatlara, TL’ye doların hâkim olması...

***

Saray’ın “Faizi düşüreceğim” inadı, ekonomiyi iki ayda perişan etti.

İşsizden işverene, memurdan esnafa... Tüm kesimler dolara bağlı yaşanan fiyat artışlarının altında ezildi.

***

Ekonomi biliminin gerçeklerinden kopan iktidar, tüm maliyeti halkın üzerine yıkarak inadından çark etti.

Şapkadan yine tavşan çıkardılar.

Bir cümle ile özetleyeyim: Erdoğan bankada TL mevduatı olanlara, “Merak etmeyin, TL’de kalın, döviz farkından kaynaklanan zararınız olursa, yani döviz faizden daha çok kazandırırsa, bu farkı size ödeyeceğiz” dedi.

Yani bankalardaki tüm TL’yi dolar yaptı... Paranız TL ama dolar muamelesi görecek!

Faiz getirisi, doların yükseliş sürecine vidalandı.

***

Saray diyor ki “Eyyyy zengin vatandaşım, eyyy para babası kardeşlerim;

Paranı TL ile faize yatır. Aklın dolarda kalmasın. Ben varken zarar etmezsin.

Paranı faziden çekmek istediğin gün, TL faizinden memnunsan al git, ananın ak sütü kadar helaldir. Dolara yatırsan daha çok kazanma olasılığın mı vardı? O da garantide! Dolar daha fazla getiri sağlarsa gel bana, dolar getirisi kadar parayı ödeyeceğim.”

***

TL’nin faiz oranı dolara bağlanınca yeni “ekonomik modelimiz” ortaya çıktı.

Dolar garantili havalimanı, köprü ve hastaneden sonra, dolar garantili TL’miz oldu!

***

Şimdi, -şaka gibi ama- doları düşürdük diye kutlama yapıyorlar.

Özel trol orduları, besleme “fedailer”, sosyal medyada kurgu haberlerle konu üzerinden hedef gösterip saldırı düzenliyor.

Doların 18 TL’den gerilediği nokta, TL’nin aşırı değer kaybettiği gerçeğini örtmüyor.

“Öldürmüyoruz süründürüyoruz” diyorlar.

***

Ekonominin kitabını yazanlar bir mucizeye daha imza attı...

Dünyada eşi görülmemiş şekilde hem faizi hem de dövizi artıran yönetim olarak şimdiden tarihteki yerlerini aldılar.

SEÇİM AYARLI EKONOMİK BOMBA ERKEN PATLADI

Son iki gündür yaşadığımız çalkantı, AKP’nin seçim planıydı.

Erken patladı...

Zamanı bir yıl öne çekmek zorunda kaldılar.

Açıklayayım;

İktidarın dövizi bilerek yükselttiğine şüphe yok.

Bunu bir model gibi yutturmaya çalıştılar.

Plan şuydu:

- Faizi indirirken döviz yavaşça yükselecek.

(Faize karşıyım diye muhafazakâr seçmene şirin görünme çabası)

- Türkiye ucuzlayacak, doları olan satış ve pazarlama için memlekete akacak.

- Dolar karşısında değersizleşen ülke varlıkları, arkası belli olmayan fonlara satılacak.

- Döviz girişi ile cari açık kapanacak ihracatçı rahatlayacak.

- Vatandaşlar hem memleketin durumu hem bireysel geçim derdi ile travma içinde yaşayacak, korku ve panik havası egemen olacak. Bu sayede AKP, seçmenin siyasal tercihlerini korku üzerinden yönetip yönlendirecek.

- Seçime yaklaşınca Erdoğan önceki akşam yaptığı müdahaleyi yaparak doları tek haneye kadar düşürecek, para basıp piyasaya sürecek, emekliye, memura yüksek zam yapılarak bir yalancı bahar yaratılacak, bu yalancı baharın yıkıcı sonuçları ortaya çıkana kadar baskın erken seçime gidilecek ve halk kötüyü çabuk unuttuğu için seçim tekrar kazanılacak.

Peki, ne oldu? Evdeki hesap çarşıya uymadı. Dolar beklenin çok üzerinde bir hızla yükseldi. 20 TL’yi aşması an meselesiyken iktidar tüm dediklerini yuttu ve yeniden TL’ye yüksek faiz/getiri güvencesi verdi.

Önümüzdeki yılın haziran ayı öncesi yapılacak plana erken geçildi. AKP, seçim öncesi yapacağı geçici rahatlama planını erkene almak zorunda kaldı.

Oysa, “düşürdük” diye övündükleri döviz hâlâ çok yüksek ve fiyatlara yansımış durumda.

Bu son hamle ile iktidara güven iyice kayboldu.

HER ŞEY BİR YIL İÇİNDE OLACAK...

Bir detay önemli: Faizde tutulan TL’ye verilecek dolar kazancının farkı altı ayda bir yapılacak.

Yani paranız dolar karşısında erirse altı ay sonra Hazine farkın yarısını yatıracak. Kalan kısmı da bir sonraki altı ayın sonunda ödeyecek.

Bunun anlamı şudur: Erdoğan tamamen önümüzdeki yılın son aylarına göre seçim planı yapıyor.

Dolar kuru nedeniyle TL’de tutulan paralara ödeyeceği farkı (örtülü faizi) bir yıla yayıyor.

Bu bir yıl içinde her şey olacak.

Hazine bu paraları basmak zorunda kalacak. Para basımının neden olacağı hiperenflasyon seçim sonrasına bırakılmak isteniyor.

KAMU BANKALARINDAN DÖVİZ SATILDI MI?!

Dün DEVA Partisi lideri Ali Babacan“Erdoğan’ın açıklaması ile döviz düştü” dedirtmek için kamu bankalarından yüksek miktarda döviz satılmış olabileceği iddiasında bulundu.

Bu çok vahim bir iddia... Babacan yakın olduğu bankacılık çevresinden bu duyumu aldığını söylüyor.

Merkez Bankası rezervlerini eksiye düşüren iktidar, kamu bankalarından da zarara neden olacak şekilde döviz bozduruyorsa, yani doların ateşini halkın bankalarının piyasaya müdahalesi ile söndürmeye çalışıyorsa çok karanlık bir tablo ortaya çıkacaktır.

Kamu bankaları yapıları itibari ile batmaz… Finansal olarak batsa bile Hazine para basıp aktararak kamu bankalarını ayakta tutar.

Benim gördüğüm iktidar milletin alın teri vergileri ile oluşan Hazine’yi ucube ekonomik fiyaskolarının garantörü haline getirmiş.

Halkın ortak kasasına bu kadar elin girmesi o kasanın da dibinin geleceğinin işareti!

**

Yani Saray’ın ekonomi anlayışında tercihleri değişmedi. Zengine kazanma garantili faiz ve bankacılık sisteminin kârı devam ediyor.

Fakir ne mi olacak?

Ne diyor Saray’ın atadığı Diyanet İşleri Başkanı: “Fakirler çok şanslı, onlar peygamber efendimize komşu olacaklar.”