2024 All Rights Reserved.
Millet İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı; Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer oldu...
Tunç Soyer ile ilgili;
"Hırsız..." diyemediler.
"Ormanları kesti, su havzalarını kuruttu, kıyıları yağmaladı..." diyemediler.
"Seferihisar'ı betona gömdü..." diyemediler.
"Belediyeciliği bilmez, İzmir'i yönetemez..." diyemediler.
Ne dediler?
"Babası 12 Eylül'de MHP davasının savcısıydı..."
Yandaş, besleme, saray medyasına bakarsanız sanki 12 Eylül'ü Kenan Evren değil de Tunç Soyer'in babası Nurettin Soyer yapmış!
Nurettin Soyer bir devlet memuru... askerî savcı... hakkında işkence ya da kötü muamele iddiası yok. Günün koşullarında görevini yapmış.
Samimi, hakiki ülkücüleri anlıyorum, bazı isimler o dönemin kanlı-karanlık günlerinde devlet gücünü temsil ediyorlardı. Ele geçirilmiş "Devlet" kendi çocuklarına; sağcısına solcusuna işkence yapıyordu!
Ancak adı işkence ile anılmayan bir savcının kendisine bile değil, oğluna; "12 Eylül'ün eli kanlı ajanı" muamelesi yapmak hangi vicdana, ahlaka sığabilir?
Yerel seçimlerle Tunç Soyer'in babasının ne ilgisi var?!
Hem siz kim oluyorsunuz?
Bugün siyasi iktidarı oluşturan kadrolar, 12 Eylül döneminde el bebek-gül bebek korunmamışlar mıydı?!
Sağcı-solcu diyerek gerçek yurtseverlerin üzerinden silindir gibi geçen Emperyalizm, Siyasal İslamcıları kanatlarının altına almıştı!
12 Eylül; siyasetten ticarete, bürokrasiden medyaya, üniversitelere ve kitle örgütlerine kadar toplumun ve devletin her alanında Siyasal İslamcıların önünü açtı.
Suudi Arabistan'dan gelen milyar dolarlar ile Anadolu'da kurslar, yurtlar açıldı, yoksul çocuklara burslar verildi, yakın tarihimiz ile ilgili yalanlarla dolu, Atatürk aleyhine kitaplar basıldı, petrol paraları ile finans kurumları, bankalar açıldı ve bu finans kuruluşları yeni zenginler yarattı. Ayrıcalıklı vakıf ve dernekler kurdular... 12 Eylül'ü yapan dış güçler, siyaseti de dizayn etmişti...
AKP iktidarının miladı 12 Eylül'dür... 12 Eylül'ün sonucu olanlar şimdi 12 Eylül üzerinden siyaset yapıyor... Yerseniz...
*
Bakın, Nurettin Soyer'in savcılık yaptığı davada yargılanan ve ülkücülüğü tartışılmayacak isimlerden Müsavat Dervişoğlu ne diyor;
"Alparslan Türkeş, benim gerçekleştirdiğim suçlardan dolayı sıkıyönetim mahkemesinde yargılanıyordu... Türkeş o davada 'ne evladının suçu babaya, ne babanın suçu evlada yüklenir' demişti. Ben şimdi çıkıp nasıl babasından ötürü oğlunu suçlayabilirim? Kaldı ki, Tunç Soyer'i tanıyorum. Hakkında hiçbir zaman olumsuz konuşmadım..."
12 Eylül davasında yargılanan Müsavat Dervişoğlu İYİ Parti Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı... Milliyetçi camianın saygın isimlerinden... Kendisinin hedef olduğu dava ile ilgili bunları söylüyor... Tunç Soyer'in İzmir adaylığını destekliyor...
Sahi, size ne oluyor?
Acaba asıl rahatsızlık Tunç Soyer'in babası Nurettin Soyer'in Fethullah Gülen'in ihanetini ilk fark eden savcı olması mı?
"Fethullah Gülen tutuklanmalıdır" diyen ilk devlet yetkilisi Nurettin Soyer'dir...
12 Eylül'e methiyeler düzen, "iyi ki oldu" diyen, Kenan Evren'i kutlayan Fethullah Gülen değil miydi?
12 Eylül sevicisi Gülen'in hapse atılmasını isteyen savcı, İzmir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer'in babasıdır...
Madem bir babanın görevi gereği yaptıkları, siyaseten oğluna karşı haksız malzeme yapılıyor; bu durumda "Tunç Soyer'i istemeyenler FETÖ'cüdür" diyebiliriz...
Ancak asıl meseleyi sizler de biliyorsunuz;
Asıl mesele, Cumhur İttifakı'nın İzmir'de söyleyecek tek sözünün olmamasıdır.
"Hırsız, yönetemez, bilmez..." diyemeyenlerin Tunç Soyer karşısındaki acizliğidir.