2024 All Rights Reserved.
Bazen ulusların tarihinde birileri ortaya çıkar
Tek kurşunla dünya savaşını başlatabilir...
Biriken gerilim o kurşunun ardından yol bulup boşalırken güç terazisi yeniden dengeye gelinceye kadar çok kan dökülür...
Birinci Dünya Savaşı'nı başlatan "Saraybosna suikastı" milyonlarca insanın hayatını kaybedeceği bir felakete böyle dönüşmüştü.
Kimi zaman ise hayatın değirmeni insanlığın yararına çalışır...
Soğuk Savaş yıllarında ABD ile SSCB'nin tüm saatlerini olası savaşa ayarladıkları günlerdi... Rus füze savunma sistemi karargahında, ABD'nin füze saldırılarını haber vermek ve anında karşı füzeleri ateşlemekle görevli asker Stanislav Petrov bir gece korku ile beklenen sinyalin sesini duydu... Erken uyarı ekranında Rusya'ya doğru gelen ABD füzeleri vardı! Petrov'un görevi önündeki kırmızı düğmeye basmaktı! Savunma sistemini harekete geçirecek ve karşılığı olan Rus füzelerini de ateşleyecekti.
Ama Petrov savaşın kırmızı düğmesine basmadı. Bir his onu tutmuştu, derinlerden gelen bir tecrübe... Bu füzeler gerçek olamazdı! Bir hata olmalıydı... Emirlerde yazan prosedürü uygulamadı, tecrübesinin cesaretine sığındı. Füzeleri neredeyse göz mesafesine kadar bekledi Petrov, eli dünyayı felakete sürükleyecek kırmızı düğmenin üzerindeydi... O füzeler hiç hedefine ulaşmadı, çünkü Petrov'un tahmin ettiği gibi füze alarmı bilgisayar hatasıydı! Az rastlanılan korkunç bir yanılmaydı!
Stanislav Petrov'un adını unutmayın... Hisleri ve tecrübesi ile nükleer savaşa engel olmuş bir askerdi...
***
Şimdi size üç isimden bahsedeceğim... Türk ordusunun şerefli subayları... Karacı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Denizci Tümamiral Soner Polat ve Havacı Tümgeneral Beyazıt Karataş... Üçü de emekli asker. Ulusal Kanal'da hazırlayıp sunduğum programda bu üç isimle Rus uçağının düşürülmesi olayını her boyutu ile tartışmıştık... Karanlık, şüpheli bir olaydı ve komplo kokuyordu...
Yaptığımız tartışmalarda; bu olayın Türkiye ile Rusya'nın arasını açmak için planlandığını, arkasında dış güçlerin ve onların Türk ordusuna sızmış uzantıları olabileceğini, Türkiye'nin Suriye'deki ulusal çıkarlarına zarar verdiğini, Türk-Rus ilişkilerinin bozulmasının bu olayı planlayan güce yaradığını net bir şekilde konuşmuştuk.
Bu üç isim yorum yapmakla yetinmedi. Kalkıp Rusya'ya gitti... Ziyareti görev aldıkları Vatan Partisi adına gerçekleştirdiler. Rus yetkililere uçağın düşürülmesinin ardındaki komplo olasılığını anlattılar. Gerisini Putin'in danışmanı Türkiye özel temsilcisi Aleksandr Dugin'den dinleyelim: "Uçağımız düşürüldükten birkaç hafta sonra aralarında askeri istihbaratın başında görev yapmış olan General İsmail Hakkı Pekin ve Amiral Soner Polat'ın da olduğu Vatan Partisi mensubu cezaevinden yeni çıkmış Kemalist bir grup Moskova'ya geldi. Putin'e bağlı Stratejik Araştırmalar Merkezi ile görüştüler, kanalımız Tsargrad'a röportaj verdiler."
Ve bir başkası; Konstantin Malofeev... Rus lider Putin'e en yakın isimlerden. Bakın neler söylüyor: "Bu heyet, Türk Rus ilişkilerinin en gergin olduğu dönemde geldi. Bu çok önemliydi, çünkü Avrasyacı bu kişiler düşünceleri nedeni ile cezaevlerinde yattıkları halde bizi Erdoğan ile anlaşmaya çağırdılar. Bu üç asker Ergenekon Davası'ndan uzun süre hapis yatmalarına rağmen bunu söylüyordu, bizim için beklenmedik bir gelişmeydi."
Putin'e yakın isim devam ediyor: "Bize ilk defa onlar Fethullahçı örgütlenmenin geniş şekilde yayıldığını anlattılar. Devlet ve yargıda, Erdoğan ve Gülen arasındaki bölünmede durum Gülen'den yanaydı. Olası bir askeri darbenin de Amerikancı bir darbe olacağını Rusya'nın desteğini kim isterse provokasyon olacağını belirttiler. Bu ziyaret bir kırılma noktasıydı ve Rusya, Erdoğan'ın özür dilemesi halinde ilişkilerin yeniden düzelebileceği noktaya geldi..."
***
Bir kaç gündür Rusya ile ilişkilerin nasıl düzeltildiği tartışılıyor. İşte gerçek bu... Üstelik Rus yetkililerin kendi ağzından... AKP ve FETÖ'nün ortak operasyonu ile hapis yatan bu komutanlar, Putin'in Erdoğan düşmanlığına alkış tutmak yerine memleket çıkarını öncelik saydılar. Bu üç Kemalist emekli asker, hem Rusya'nın yeniden düşünmesini, hem de Erdoğan'ın yaptığı hatadan dönmesini sağladı.
Bazen birileri savaş başlatır, birileri emperyalizmin tekerine çomağı sokar...
Kötüler her zaman kazanmaz...