2024 All Rights Reserved.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu gündeme bomba gibi düşen açıklamalar yaptı.
AKP lideri Erdoğan; "Benim yurt dışına para gönderdiğimi iddia ediyordu, belgesi var mı, yok" diye sormuştu...
Kılıçdaroğlu dün, Erdoğan'ın ailesine ait belgeleri açıkladı. Özetleyeyim;
Man Adası devletinde 2011 yılında bir şirket kurulur... Bu şirketin kurucusu Sıtkı Ayan'dır. (Sıtkı Ayan'ın kim olduğuna birazdan geleceğim) Sıtkı Ayan 1 sterlinlik şirketini Kasım 2011'de Kasım Öztaş'a devreder.
O tarihten sonra hesaba para yağmaya başlar;
Hesaba para yatıranlar; Recep Tayyip Erdoğan'ın
* Eniştesi Ziya İlgen,
* Özel Kalem Müdürü Mustafa Gündoğan,
* Oğlu Ahmet Burak Erdoğan,
* Dünürü Osman Ketenci ve
* Kardeşi Mustafa Erdoğan'dır...
Para hareketleri de ilginç; neredeyse eşit parçalar halinde bölünmüş gibi duran toplam 15 milyon dolar... 1.5 ve 2.5 milyon dolarlık parçalar halinde birikmiş bu para...
Peki Erdoğan'ın yakınlarının milyonlarca dolar yatırdığı bu hesabı Sıtkı Ayan neden açmış? Kemal Kılıçdaroğlu'nun sorduğu gibi; kim bu Sıtkı Ayan?
Sıtkı Ayan'ın adı Erdoğan ile oğlu arasında yapıldığı iddia edilen ses kayıtlarında geçiyor. Kaydın detayına girmiyorum çünkü değerli avukatım Celal Ülgen; "Hukuk devleti, ifade ve basın özgürlüğü kalmadı, dikkatli yaz" diye uyardı...
Sıtkı Ayan, Som Petrol'ün sahibi... AKP ile birlikte özellikle son dönemde enerji sektörünün parlayan yıldızı... İran ve Türkmen gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınması projesi ile çok konuşuldu.
Ayan'ın adı iddialara göre ABD'de görülen Reza Zarrab davasında da geçiyor. ABD'de Zarrab davasını takip eden gazeteci Tolga Tanış; Sıtkı Ayan'ın, kara para transferinde İran Şirketi Mapna ile dolaylı ortaklığı olduğunu kaleme almıştı. Ayan, 17 Aralık operasyonundan bir gün önce, Cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci yatırım teşviki alan ve o dönem 11.5 milyar liraya İran doğal gazını Almanya'ya taşıyacağını duyuran iş adamı...
Peki bu iş adamının Erdoğan ailesi ile ilişkisi ne? Erdoğan ile yakın arkadaş oldukları yabancı basında dile getiriliyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun sorularına ben de yenilerini ekleyeyim;
* Sıtkı Ayan değeri 25 milyon dolar olan bir petrol gemisinin alımı işinde "kolaylaştırıcı" rol üstlendi mi?
* Kılıçdaroğlu'nun belgeleri ile gösterdiği paralar neden Sıtkı Ayan'ın açtığı hesaba yattı? Bu paralara konu olan ticari işlem neydi?
Kılıçdaroğlu devam edecek...
Kılıçdaroğlu konuşmasında Erdoğan'a, "Suriyeli mülteciler için 30 milyar dolar harcadım diyorsun... Bu parayı, ne zaman, nerede, kimin için harcadın?" diye sordu.
Bu soruyu iki kere tekrar etti.
Kemal Kılıçdaroğlu ile Yolsuzluk ve Yoksulluk programı yaptığım dönemde çok sayıda dosya açıkladık. Mimiklerini, beden dilini iyi bilirim...
Kılıçdaroğlu "Man Adası'ndaki paralar buz dağının görünen yüzü" demeye getiriyor.
"Turp'un büyüğü yolda" diyor... Suriyeli mülteciler için harcanan 30 milyar doların öyküsünü doğrusu çok merak ediyorum...
Türkiye'de bir yardım derneğinin hayali faturalarla, kesmediği kurban, yapmadığı bağışlarla, sahte yardım makbuzları ile milleti nasıl dolandırdığını kamuoyuna ilk kez ben duyurmuştum...
Hani Almanya'da mahkûm edilip Türkiye'de aklanan derneğin hikayesi... Dosyayı soruşturan savcıları görevden attıkları yüzyılın yolsuzluk zincirinden söz ediyorum... Nedense o dosya geldi aklıma...
Kılıçdaroğlu, mutlaka yine belge ile konuşacaktır, bekleyip göreceğiz...
Son bir not; Kemal Kılıçdaroğlu yolsuzluk konuştuğu zaman başka bir adam oluyor.
TRT yayını kesse de, yandaş gazeteciler ve kanallar, daha belgeler açıklanmadan "belgeler sahte" çırpınışlarına düşseler de, Kılıçdaroğlu son derece inandırıcıydı.
Çünkü AKP'liler dahil toplum Kemal Kılıçdaroğlu'nun yolsuzluk söz konusu olduğunda doğru söyleyeceğini bilir... O da kürsüde kendinden çok emin konuştu ve toplumu inandırdı.
Bu belgeler karşısında AKP, medya gücü ile; bilinen "inkâr" ve "değersizleştirme" sürecini başlatacak... Ancak "Türkiye eski Türkiye değil..."