2024 All Rights Reserved.
Erdoğan, “2018’de kronometre sıfırlandı” diyerek cumhurbaşkanlığı adaylığı önünde bir engeli olmadığını açıkladı.
Peki gerçek böyle mi? Bir kez de ben özetleyeyim.
2018 yılı, parlamenter sistemden ucube sisteme geçiş yılıydı.
2014’te ilk kez cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, seçimi bir yıl öne çekerek 2018’de bir kez daha cumhurbaşkanı oldu. Saraylıların, “2018’de bir kez seçildi” demelerinin nedeni bu.
Oysa 2017 yılında yapılan anayasa değişikliğinde “Cumhurbaşkanı iki defa aday olabilir” hükmü var. Bu hüküm halen geçerli. 2018’de yapılan sistem değişikliği, anayasada yer alan bu hükmü ortadan kaldırmıyor!
***
2017 yılındaki anayasa değişikliği, cumhurbaşkanı ikinci dönemini tamamlamadan, Meclis’in beşte üçü seçimlerin yenilenmesine karar verir ise bu durumda yeniden aday olabilir diyor. Meclis’te iktidar, muhalefet desteğini bulamadığı için seçimleri Meclis kararı ile yenileyemiyor ve Erdoğan’ın üçüncü kez aday olması imkânsız hale geliyor...
Bu kadar açık... Önünde koca profesör unvanlı hukukçuların hezeyanlarına bakmayın.
***
Cumhuriyet ilk günden bu yana Erdoğan’ın adaylığındaki hukuksuzluğu saygın hukukçuların ve deneyimli siyasetçilerin görüşlerine yer vererek okurlarına aktarıyor.
Haber, röportaj ve yazarlarımızın yanı sıra gazetemizin başyazısında da hukuka bağlı kalmanın güncel siyasetten üstün tutulması gerektiğine vurgu yapıldı.
Erdoğan “mağdur rolü oynayacak” diye anayasanın çiğnenmesine izin verilmemeli. Üstelik millet artık bu mağduriyete “doymuş” durumda!
Gördüğümüz kadarı ile muhalefetteki kafa karışıklığı da son toplantı ile netleşti. 6’lı masa tek ses olup, her türlü hukuki itirazı yapacaklarını açıkladılar.
***
Gazetemizin çizeri Zafer Temoçin’in muhteşem çizgilerinin katkısı ile “adaylık tartışmasına” ışık tuttuk.
Saray umudunu YSK’ye bağlamış durumda. Altı üyesi 2020’de, beş üyesi son iki haftada göreve başlamış bir YSK...
Aldığı kararlara itiraz mekanizması yok... Bu kurul Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olamayacağına karar verecek...
Bırakalım o kararı versinler...
***
Benim gördüğüm Millet İttifakı’na dönüşen 6’lı masanın bir an önce seçim simülasyonları yaparak 14 Mayıs’a hazırlanması gerektiği.
Parmak boyasını yasaklayan iktidar, zihniyetini açık etmiştir...
Millet İttifakı seçim güvenliğini birinci gündem maddesi yaparak, parmak boyası isteğini sürekli gündemde tutarak AKP’nin içine düştüğü yenilgi psikolojisini anlatabilir.
***
Tarihi seçime artık günler sayılıyor...
“Yeter! Söz milletin” sloganı muhalefet ve iktidarın dilinde...
Belki de “Yeter! Söz hukukun” demeliyiz. Her zamankinden çok hukuka, hukukun üstünlüğüne, hukuka bağlı savcılara, hâkimlere ihtiyacımız var.
Hukuku üstün kılarsak, “Her şey güzel olur”...