2024 All Rights Reserved.
24 Haziran seçimleri öncesi...
CHP'nin o dönem milletvekili olan Haluk Pekşen'in Mart ayındaki konuşmasını hatırlıyorum...
Nüfus kayıtlarına göre 200 yaşındaki insanlar seçmen görünüyorlardı!
Pekşen, "Bana babaannemin annesi ile tanışma fırsatı yarattınız" diyerek Meclis kürsüsünden AKP'lilere sesleniyor, aylar öncesinden seçimlere şaibe karıştığını, seçim güvenliğinin olmadığını vurguluyordu...
Sonucu hepimiz gördük, yaşadık!...
*
FETÖ'nün Türkiye'deki yargı sistemini ele geçirdiği referandum süreci hafızalarımızda... "Gerekirse mezardaki ölüleri kaldırıp oy kullandırın" diyordu!
Evet, referandumda ölüler oy kullandı... "Atı alan Üsküdar'ı geçmişti..."
24 Haziran öncesinde hepimiz diken üzerindeyken Haluk Pekşen'in işte bu açıklaması gündeme bomba gibi düştü.
O günden sonra iki yazımızdan birinde ve neredeyse her TV programında sandık güvenliğine dikkat çektik... Çünkü görünen köy kılavuz istemiyordu! Muhalefet "sahte seçmen" meselesinin üzerine ciddi şekilde gitmeliydi...
Ancak beklenen olmadı... Seçim atmosferi bu büyük iddiayı başka gündemlerle perdeledi... Oysa sandık güvenliği, seçim güvenliği yoksa, seçimin ne anlamı kalıyordu?!
24 Haziran'da CHP'nin "paralel oy sayım sistemi" çalışmadı! Türkiye, Saray'a bağlı ajansların yönlendirmeleri ile son derece spekülatif bir seçim gecesi yaşadı...
Atı alan Üsküdar'ı yine geçmişti...
*
CHP'de 100 bin sahte seçmen konuşuluyor!
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun geçen hafta Adalar'daki sahte seçmen skandalına dikkat çekmesi bana bu süreci anımsattı...
İstanbul'un küçücük ilçesi Adalar'da bile 500 sahte seçmen tespit edilmişti...
Bir süredir kulislerde konuşulan bir iddia var ki, bundan çok daha vahim! CHP'nin hazırlattığı rapora göre 24 Haziran seçimlerinde 100 bin mükerrer seçmen tespiti yapılmış.
İncelemenin derinleştirilmesi halinde bu sayının çok daha yüksek olacağı belirtiliyor.
* Bu rapor gerçek ise, CHP yönetimi neden kamuoyu ile paylaşmıyor?
* Gerçek değilse bir açıklama yapmaları gerekmez mi?
* Yerel seçimlere sayılı günler kala CHP, yurt çapında mükerrer seçmen araştırması yaptı mı? İl ve ilçe teşkilatları ile kısa zamanda organize edilecek bu denetim için ne bekleniyor?
* Mükerrer seçmenlerle ilgili bir suç duyurusunda bulunmak gerekmiyor mu?
Halkın iradesine ipotek koyan, halkın iradesini çalanlar ile ilgili cezai müeyyideler uygulansa "sahte seçmen yaratma uzmanları" bu kadar rahat hareket edemezler... Mükerrer oy kullananlar takip edilip cezalandırılırsa hangi partiden olursa olsun kimse sahtecilik yapmaya cesaret edemez...
*
CHP İstanbul Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu "sandık güvenlik sorunu" birinci gündemimizdir dedi. Partinin ve il örgütünün kuracağı tüm seçim merkezlerine ek olarak sandık güvenlik merkezi kurulacağını açıkladı.
İmamoğlu sonuçların dijital olarak merkeze aktarılırken aynı zamanda tutanakların kopyalarının da araçlarla toplanarak merkeze ulaştırılacağını belirtiyor.
Seçmen 24 Haziran'daki fiyaskonun bir daha yaşanacağından endişeli...
İmamoğlu'nun bunca gündemi arasında bir de bu bagajı temizlemesi gerekiyor...
Seçmen oylara sahip çıkıldığına yüzde yüz ikna olursa sandığı kimselere kaptırmaz!
ABD çekilmeyecek demedik mi?
Arşiv yanılmaz, arşiv unutmaz...
ABD'nin Suriye'den çekileceğini duyurduğu ve AKP medyasının bunu "Trump, Erdoğan'a diz çöktü" diye manşetlerle açıkladığı gün "ABD'nin Suriye'den çekilme masalı" başlıklı bir yazı yazmıştım...
O yazıda ve sonrasında devam eden başka yazılarımda da gerekçeleri ile birlikte ABD'nin Suriye'den neden çekilemeyeceğini belirtmiştim. Hatırlatayım;
Binlerce militan yetiştirmiş, milyar dolar harcamış, tonlarca silah ve mühimmat yığınağı yapmış Pentagon'un Suriye'den çekilmesi masaldan öteye geçmez...
* İstese de çekilemez, 25 bin militan eğitmiş, 70 bin hedef koymuş, bunlara para ararken çekilme meselesi zaman kazanmaktır.
* İsrail'i bırakamaz, İran'a baskıdan vazgeçemez, bölgeyi Rusya'ya terk edemez.
Bu yazı ve yorumlarımıza şüphe ile yaklaşanlar oldu... Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton nihayet baklayı ağzından çıkardı;
"YPG'yi korumaya yönelik anlaşma olmadan ABD, Suriye'den asker çekmeyecek..."
Zaman zaman bölgede askerî ve politik açıdan büyük resme uymayan adımlar atılabilir, açıklamalar yapılabilir... Bu tip dönemsel olay ve açıklamaların 100 yıllık emperyalist planı bozacağına inanmak saflık olurdu...